Hırvatistan Gezi Rehberi
SPLİT
Split’in Kordon’u: Riva
5 Eylül 2020
Saraybosna’ya 2019’daki gidişimizde kaldığımız iki haftanın iki gününü Split’e ayırdık. Telefonumuzdaki harita programı bu iki şehrin arasını 245 km olarak verse de, biz bu güzergâhın çok iyi olmadığını öğrendiğimizden, gidiş ve dönüşü Mostar üzerinden yaptık. Böylece 300 km’ye uzamakla beraber daha iyi olan bir hattı tercih etmiş olduk. İlaveten Mostar’ı bir kere daha gördük.
Grgur Ninski adlı papaz ve çan kulesi
Split, Zagreb’in ardından Hırvatistan’ın ikinci en büyük şehri. Adriyatik Denizi kıyısında, tabiatla tarihin kol kola verdiği güzel bir coğrafya. Deniz kıyısının kent merkezine denk gelen bölümü İzmir’in Kordon’una benzer bir mantıkla dizayn edilmiş. Buraya “Riva” deniyor. Kordon’dan daha kısa ama ticari mekânlar, yürüyüş yerleri, oturma bankları, kısacası herşey yerli yerinde. Çeşitli festival, konser gibi etkinliklere ev sahipliği yapan Riva’nın güney ucunda feribot limanı yer alıyor.
Burası da Split’in Eski Şehri
Split’te de Dubrovnik’tekini andıran Eski Şehir bölgesi var. Yine taşın çok güzel işlendiği, dar sokakları ve meydanlarında onlarca tarihi yapının arz-ı endam ettiği bir mimari harikası burası. Eski Şehrin büyük bölümünü 4. asrın başlarında inşa edilmiş bulunan Diocletian Sarayı (Dioklecijanova Palača) teşkil ediyor. Roma İmparatoru Diocletianus’un adına yaptırılan bu saray, çok sayıda yapının bir araya gelmesiyle oluşuyor.
Sarayın avlusu Peristil
Sarayın Peristil adı verilen ana avlusu, bugün ziyaretçilerin dönüp dolaşıp geldiği merkez konumunu almış. Burada zaman zaman icra-i sanat eyleyen müzisyenlere rastlamak mümkün.
Aziz Domnius Katedrali
Peristil’den merdivenlerle inilen yerde günümüzde hediyelik eşya dükkânlarına dönüştürülmüş tarihi zindanlar bulunuyor. Bitişiğinde ise İmparator Diocletianus’un mezarının olduğu yere inşa edilen Aziz Domnius Katedrali (Katedrala Svetog Duje) yer alıyor. Katedral’in gösterişli çan kulesi kentin pek çok noktasından görülebiliyor.
Split’in göbeğinde İslam Merkezi
Eski Şehir içerisinde bir İslâm Merkezi ve Cami de var. Gittiğimiz gün yatsı namazını kılmak üzere girdiğimiz caminin imamı ile yaptığımız sohbette, Split’te 500 civarında Müslüman bulunduğunu öğrendik.
Split’in yerlisi Türk dondurmacı
Camiden çıkacağımız sırada namazını henüz bitiren bir kişi bizim Türk olduğumuzu öğrenince kendisinin de Türk olduğunu söyledi. Gayet fasih bir Türkçeyle konuşan 55-60 yaşlarındaki bu şahıs, Split’te mukim tek Türk ailesinin kendileri olduğunu, aslen Makedonya Kalkandelen (Tetova ya da Kasaba diye de biliniyor) kökenli olduklarını, burada dondurma dükkânı işlettiklerini ifade etti. Biz daha sonra tarif ettiği üzere gittiğimiz dükkânda şahsın oğlu ile de tanıştık. Delikanlı, yediğimiz dondurmaların ücretini ise “bizden olsun abi” diyerek almadı.
Pazar Yerinde canlı canlı salyangozlar…
Eski Şehir duvarlarının bitişiğinde bir açık Pazar kuruluyor. Buraya yerel dilde de “Pazar” deniliyor. Aynen bizdeki semt pazarları gibi sebze-meyve, şarküteri, giyim gibi şeyler satılıyor. Ama bizim alışık olmadığımız üzere bir de canlı salyangoz satılan tezgâh gördük. Kımıl kımıl hareketlerle kasalardan düşen salyangozları tek tek toplayıp tekrar kasalara koyan Uzakdoğulu bir turistin bu davranışı bize ilginç geldi.
Marjan Tepesi’nden Split’in tarihi bölgesi
Split şehrini biraz yukarıdan seyretmek için Eski Şehir’den yürüme mesafesindeki Marjan Tepesi’ne çıkmak güzel bir fikir. Mesafe çok uzun olmamakla birlikte yol yokuş olduğu için biraz yorucu. Ama tepeye çıkınca karşılaşılan manzara yorgunluğu unutturacak cinsten. Tepedeki geniş ormanlık alanda koşu, yürüyüş, bisiklet gibi sporlar yapanlara sıkça rastlanıyor. Tepede kırsal tipte küçük kiliseler ve bir de Yahudi mezarlığı mevcut. Marjan Tepesi’nin yolu üzerinde henüz merkezde iken oldukça geniş ve gösterişli Cumhuriyet Meydanı’nı (Trg Republike) görmekte de fayda var.
Cumhuriyet Meydanı
Split’te denize girmek isteyenler için güzel plajlar, tekne turu yapmak isteyenler için ise yakın bölgelerde gidilebilecek çeşitli adalar var. Ulaşımın biraz zahmetli olmasından dolayı Türk turistlerin fazla ilgi gösterdiği bir bölge değil burası. Fakat Dalmaçya denilen bu coğrafya, tarihi eserlerle bezenen bir doğal güzellikler semti ve daha fazla ilgiyi hak ediyor.
0 Yorum