İrlanda Gezi Rehberi

Ehlikeyf insanlar adası…

İRLANDA

1 Mayıs 2021

Yemyeşil bir tabiat dekorunda gizem dolu Ortaçağ şatolarının süslediği bir ülke İrlanda. Avrupa kıtasının Atlas Okyanusu’ndaki uzantılarından olan bir adada konuşlanmış. Adanın tamamına “İrlanda” dense de, siyasi olarak adanın kuzeyi Birleşik Krallık’ın, yani İngiltere’nin yönetimi altında. Geri kalan kısmı ayrı bir devlet olan İrlanda Cumhuriyeti’ne ait.

Government Buildings adlı bu bina bazı bakanlıklara ev sahipliği yapıyor

Government Buildings adlı bu bina bazı bakanlıklara ev sahipliği yapıyor

İrlanda, 12. asırdan itibaren yedi asır boyunca İngiliz hâkimiyeti altında kalıyor. Bu süre zarfında doğal olarak iniş ve çıkışlar, mezhep çatışmaları, bağımsızlık çabaları gözleniyor. Nihayet 1921’de İngilizler, Kuzey İrlanda’nın Birleşik Krallık’ta kalması şartıyla İrlanda’nın bağımsızlığına razı oluyorlar.

Dublin'in meşhur Grafton Caddesi

Dublin’in meşhur Grafton Caddesi

Bununla birlikte İrlandalıların “Ulster” dedikleri Kuzey İrlanda’nın Birleşik Krallık’a ait olması, dolayısıyla İrlanda’nın iki parçalı halde kalması İrlanda milliyetçileri ve özellikle İrlanda Cumhuriyet Ordusu (IRA) tarafından kabullenilmiyor. IRA’nın silahlı eylemleri henüz hafızalardaki tazeliğini koruyor. 1919’da kurulan IRA’nın silahlı mücadeleyi sonlandırdığını ilan etmesi ancak 2005 yılında mümkün olabiliyor.

Dublin Kalesi'nin Bedford Kulesi

Dublin Kalesi’nin Bedford Kulesi

İngiltere’de bulunduğum yıllarda IRA halâ silahlı eylemler yapıyordu. Konuştuğum İngilizlerin tezi şuydu: “İrlanda Cumhuriyeti’nde halk Katolik, Kuzey İrlanda’da ise Protestan. Dolayısıyla bu ikisinin birleşmesi mümkün değil. Kuzey İrlandalılar, kendileri gibi Protestan olan İngilizlerle aynı devletin çatısı altında olmalılar”. Etnisiteyi değil de mezhep yapısını esas alan bir yaklaşım. Tabii bir de İrlandalıları dinlemek lazım…

Aziz Stephen Parkı'nda hoş vakitler...

Aziz Stephen Parkı’nda hoş vakitler…

İrlandalıların kendilerine ait bir dilleri var: İrlandaca. Kendilerinin “Gaeilge”, İngilizlerin “Gaelic” dedikleri ve Kelt kökeninden gelen dil, İngilizce ile birlikte ülkenin resmi dili. Yol tabelaları başta olmak üzere birçok yerde her iki dil de kullanılıyor. Bununla birlikte nüfusun çoğunluğu günlük hayatında İngilizce konuşuyor.

Howth Yarımadası'nda Yat Limanı'na nazır yapılar

Howth Yarımadası’nda Yat Limanı’na nazır yapılar

Osmanlı Devleti ile İrlanda’nın tarihlerinin kesiştiği fazla olay yok. Tarihteki en kayda değer olay, Osmanlı’nın İrlanda’ya yardım yapması. İrlanda halkı 1845-1851 yılları arasında büyük bir kıtlık yaşıyor. Özellikle temel gıda maddesi olan patatesteki kıtlık insanları açlığa mahkûm ediyor. Bunun üzerine Osmanlı Devleti önce maddi yardım, sonrasında ise beş gemi yükü gıda maddesi gönderiyor. Sultan Abdülmecit zamanında yapılan bu yardımdan dolayı İrlandalıların Osmanlı’ya minnet duygularını ifade eden belgeler Osmanlı Arşivleri’nde mevcut imiş.

Dublin'in meşhur pub'larından biri

Dublin’in meşhur pub’larından biri

İrlanda geçmişte belirli vergileri düşürmek ya da sıfırlamak suretiyle birçok uluslararası şirketin Avrupa’daki merkezini bu ülkede açmasını sağladı. Bu büyük bir başarı idi ama son dönemde İrlanda ekonomisi epeyce çalkantılı günler yaşıyor. Hatta AB’den yüklü miktarda destek almak durumunda kalıyorlar. Buna rağmen kişi başına düşen gelir yine de 80 bin Amerikan doları civarında. Hiç fena değil…

Aziz Stephen Parkı'daki kader tanrıçaları adlı heykel, İrlanda halkının II. Dünya Savaşı sonrasında Alman çocuklarına yardımları anısına 1956'da Almanya tarafından hediye edilmiş.

Aziz Stephen Parkı’daki kader tanrıçaları adlı heykel, İrlanda halkının II. Dünya Savaşı sonrasında Alman çocuklarına yardımları anısına 1956’da Almanya tarafından hediye edilmiş.

İrlanda’nın nüfusu sadece 5 milyon, fakat dünyanın farklı ülkelerinde yaşayan İrlandalıların sayısının 80 milyon civarında olduğu hesaplanıyor. Bu sayının yaklaşık yarısı ABD’de, geri kalanı ise Avustralya, Yeni Zelanda, Güney Afrika, Kanada gibi ülkelerde yaşıyor. ABD nüfusundaki İrlandalı ağırlığının neticesi olarak, Amerikan İngilizcesi’nde İrlanda aksanının tesiri oldukça fazla denebilir. Her ikisinde de kelimeler ağızda yuvarlanıyor.

Dublin yakınlarındaki Malahide Şatosu

Dublin yakınlarındaki Malahide Şatosu

İrlandalılar son derece rahat, neşeli ve ehlikeyif insanlar olarak biliniyor. Tanıdığım İrlandalılar da bu şöhreti doğruluyor. Kendini kasmayan, dünyayı çok umursamayan, buna mukabil yardımsever ve nazik. Çok fazla alkol tükettiklerini, birçoğunun günün önemli bir bölümünü kızarmış bir burunla geçirdiğini de ekleyelim.

Ha'penny Köprüsü üzerinde

Ha’penny Köprüsü üzerinde

2006 yılında birkaç günlük resmi bir program vesilesiyle gittiğim İrlanda Cumhuriyeti’nde Dublin ve civarını gezip görme şansım oldu. Bu gezi rehberinde buralara dair notlarımı paylaşıyorum.

Dublin Liman bölgesi

Dublin Liman bölgesi

DUBLİN

Dublin, daha önceden İngiltere’nin coğrafyasını ve mimarisini görmemişseniz çok farklı gelecektir size. Şehrin içindeki planlama ve mimari anlayış da, biraz dışına çıktığınızda sizi karşılayan tabiat görüntüleri de Avrupa’nın geri kalanından farklı, ama İngiltere’yi andıran bir manzara sunar ziyaretçilerine.

Liffey Nehri Dublin'in içinden akıyor

Liffey Nehri Dublin’in içinden akıyor

Dublin, Atlas Okyanusu’nun İrlanda Denizi denilen uzantısına bakar şekilde, adanın doğu kıyısında kurulmuş. Yer seçiminde Liffey Nehri’nin denize aktığı nokta tercih edilmiş. Böylece Dublin, Avrupa’nın içinden nehir geçen çok sayıdaki şehrine dâhil olmuş. Nehirle denizin kesiştiği bölgede Dublin Limanı bulunuyor.

Grafton Caddesi

Grafton Caddesi

Şehrin biraz dışına çıktığınızda göreceğiniz yoğun yeşillik ve tabiatın huzur veren dokusu gözünüze ve gönlünüze bir ziyafet lezzeti verecek. Ama Dublin’in içinde de benzer bir tadı almak mümkün. Çünkü şehir gerçekten çok yeşil. Adım başı asırlık parklar ve irili ufaklı yeşil alanlar çıkacak karşınıza.

Phoenix Park'ta 62 m yüksekliğindeki Wellington Anıtı

Phoenix Park’ta 62 m yüksekliğindeki Wellington Anıtı

Parkların en önde geleni, Avrupa kıtasının en büyük şehir parkı olan Phoenix Park, yani Zümrüdüanka Parkı. 1600’lerden bu yana Dublin’lilere hizmet veren park, devasa bir alana kurulmuş. İçerisinde serbest gezen ceylanlar bile var. Yetmemiş, yanına bir de Hayvanat Bahçesi kurulmuş.

Aziz Stephen Parkı

Aziz Stephen Parkı

Söz parklardan açılmışken St. Stephen’s Green’e, yani Aziz Stephen Parkı’na da değinelim. Şehrin tam merkezinde bulunan bu park da 17. yüzyıldan beri açık. İrlanda tarih ve kültüründen ilham alan heykellerle bezenmiş olan parkta zaman zaman çeşitli kültürel faaliyetler de düzenleniyor.

Dublin Kalesi

Dublin Kalesi

İrlanda’nın muhtelif bölgelerinde ortaçağdan kalma çok sayıda şato ve kale var. Bunlardan şehrin merkezinde olması dolayısıyla en fazla rağbet göreni Dublin Kalesi. Bulunduğu yerde daha önce Keltler ve Vikingler tarafından inşa edilen yapılardan izler bulunsa da Dublin Kalesi 13. asrın başında yapılmış. Biz de toplantımızın resmi yemeklerinden birini kalenin içerisinde yeme fırsatını elde ettik.

Malahide Şatosu

Malahide Şatosu

Gezdiğimiz ortaçağ şatolarından biri de Dublin merkezinin 18 km kuzeyindeki Malahide Şatosu. Bahçelerinin güzelliği ile dikkat çeken şatonun bazı bölümleri sonradan eklendiyse de, ilk yapımı 12. yüzyıla kadar gidiyor.

1816'da döküm demirden yapılan Liffey Köprüsü, ilk zamanlar geçiş ücreti olarak alınan 1,5 penny (penny-half-penny) sözünün evrilmesiyle bugün "Ha'penny Köprüsü" olarak anılıyor

1816’da döküm demirden yapılan Liffey Köprüsü, ilk zamanlar geçiş ücreti olarak alınan 1,5 penny (penny-half-penny) sözünün evrilmesiyle bugün “Ha’penny Köprüsü” olarak anılıyor

İrlanda kendine koruyucu aziz olarak 4. ve 5. yüzyılda yaşamış olan Aziz Patrick’i (St. Patrick) seçmiş. Aziz Patrick’in Teslis’i, yani Baba-Oğul-Kutsal Ruh üçlemesini temsilen kullandığı iddia edilen yeşil renkli Üç Yapraklı Yonca ise ülkenin sembolü olmuş. Her yerde “shamrock” dedikleri bu yeşil yoncaya rastlamak mümkün. Aynı zamanda St. Patrick’in adına da… Nitekim Dublin’deki en büyük kiliseye de St. Patrick Katedrali denmiş.

Dublin Kalesi'nde dinlediğimiz Arp resitali

Dublin Kalesi’nde dinlediğimiz Arp resitali

Ülkenin sembolü olarak üç yapraklı yoncayı zikrettiysek de, bu işin biraz popüler tarafı. İrlanda’nın resmi sembolü aslında Arp adındaki müzik enstrümanı (Irish Harp). İlginç bir tercih.

Henry Caddesi

Henry Caddesi

Dublin’de hem alışveriş, hem sosyalleşme ortamı sayılabilecek, araç trafiğine kapalı iki adet cadde var. Bunlardan Liffey Nehri’nin güney yakasında olanı Grafton Caddesi, kuzey yakasında olanı ise Henry Caddesi. Her iki cadde de Dublin ziyaretçilerinin uğrak noktalarından.

Howth Yarımadası'nın lüks evleri

Howth Yarımadası’nın lüks evleri

Karanın denize doğru uzanarak meydana getirdiği Howth Yarımadası, Dublin’e yakın mesafede görülmeye değer güzel bir bölge. Yarımadada bir kale, yat limanı, golf sahası ve lüks evler yer alıyor.

Şehrin en meşhur pub'larından biri olan The Temple Bar

Şehrin en meşhur pub’larından biri olan The Temple Bar

İrlandalıların alkole düşkün olduklarından söz etmiştim. Hal böyle olunca pub’lar önemli bir yere sahip oluyor. İngiltere’de de gördüğümüz üzere pub’lar toplumsal hayatın merkezinde yer alıyor. İnsanların önemli bir sosyalleşme ortamı. Tam örtüşmese de bizdeki kahvehanelerin oradaki karşılığı gibi düşünülebilir. Yıllar içerisinde pub mimarisi de kendine has özellikler kazanmış.

Bu da Dublin'deki Turk's Head

Bu da Dublin’deki Turk’s Head

Dublin’de rastladığım pub’lardan birinin adı “Turk’s Head”, yani “Türk’ün Kafası” idi. Daha önce yaşadığım İngiltere’de de aynı adı taşıyan pub’lar görmüştüm. İnternetteki rivayetlere göre sadece İngiltere’de bu isimde 900 civarında pub varmış.

Günümüzde kafe olarak kullanılan tütün şirketine ait tarihi bina

Günümüzde kafe olarak kullanılan tütün şirketine ait tarihi bina

Bu ismin neden verildiği konusunda ise kesin bir bilgi yok. Kimilerine göre Haçlı seferlerinde kellesi kesilen her Türk için bir pub’a bu isim veriliyormuş. Kimilerine göre ise Türk sarığına benzeyen bir düğüm şekli buraların ismine ilham vermiş. Neticede bizimle bir ilgisi var ama iyi manada mı, kötü manada mı, orası meçhul…

Ortaçağ'dan kalma Malahide Şatosu'nun Manastırı

Ortaçağ’dan kalma Malahide Şatosu’nun Manastırı

Dublin’de yaşadığımız bir hoşluk ile yazımı tamamlayayım. Orada tanıştığımız iki Türk işadamı heyetimize kaldığımız otelde bir kahvaltı ikram etmek istedi. Ertesi sabah kahvaltıya geçtiğimizde öyle bir manzarayla karşılaştık ki, onca “milli” malzemeyi bu kadar kısa sürede toparlamak Türkiye’nin herhangi bir yerinde bile çok zordu: Rize çayı, Kayseri pastırması, Ezine peyniri, Erzincan balı, Afyon kaymağı, vs. vs. Dublin’de yaşamayan, sadece birkaç günlük iş ziyareti için gelen iki işadamının sergilediği bu maharet, insanımızın beceri seviyesini ve teşebbüs kabiliyetini gösteren güzel bir örnek oldu bizim için.

Dublin'in her yerinde rastlanan güzelim parklara bir örnek

Dublin’in her yerinde rastlanan güzelim parklara bir örnek

Dublin’in ucuz bir turizm rotası olduğunu söyleyemeyiz. Bununla birlikte yemyeşil ve bozulmamış bir tabiat ve onunla uyumlu eserler görmek istiyorsanız, bir de Ortaçağ’dan günümüze miras kale ve şatolar ilginizi çekiyorsa Dublin ve civarı tam size göre…

14 Yorumlar

  1. Mehmet Dönmez

    Tebrikler sayın Valim. ???
    Ehlikeyif ülkesini keyifle okudum.
    Sizinle beraber biz de gezdik.
    Parkları ve yeşilliği çok hoşuma gitti.
    Elinize, yüreğinize ve kaleminize sağlık.
    Bir sonraki yazıyı dörtgözle bekliyoruz. ?

    Yanıtla
    • GezmeKeyfi

      Çok sağ olun değerli abim. Hem ülkeden, hem de yazıdan keyif aldıysanız ne mutlu bana. Selamlar…

      Yanıtla
  2. Muzaffer Öztürk

    Kalemine ve dahi kelâmına sağlık Değerli Kardeşim.

    Yanıtla
    • GezmeKeyfi

      Çok teşekkürler kıymetli abim.?

      Yanıtla
  3. Sadrettin

    Muhteşem bir yazı

    Yanıtla
  4. NMK

    Okudum. Her zamanki gibi hoş. Kahve tadında. Kalemine sağlık. Sonra kendimi geleneksel bir Irish Pub’da hayal ettim. Ahşapla döşenmiş, loş ışıklı atmosferinde fonda hafif hafif çalan celt müziğini dinleyerek tatlı bir sohbetin içinde olsaydım şimdi keşke…

    Yanıtla
    • GezmeKeyfi

      Çok teşekkürler aziz dost. Pandemi yasakları insanı böyle hayal dünyasına sürüklüyor işte ?

      Yanıtla
  5. M.T

    Çok güzel bir yazı olmuş Muammer eline kalemine sağlık. Epeyce de pub gezmişsin bu ara. Devamını bekliyoruz.

    Yanıtla
    • GezmeKeyfi

      Çok sağol… da İrlanda’da pub gezmeye gerek yok, adım başı karşına çıkıyor zaten.

      Yanıtla
  6. Âlim Barut

    Sayende İrlanda’yı da tanıdık. Kuzey İrlanda ve İRA kelimelerini sık sık duyuyorduk. Bu tanıtımdan sonra derli toplu bilgi haline geldi.
    Her vakit olduğu gibi eline, emeğine ve kalemine sağlık.
    Teşekkür ediyorum.

    Yanıtla
    • GezmeKeyfi

      Jet hızıyla okuyup yorum yaptığınız için hassaten teşekkürler…

      Yanıtla
  7. Anonim

    Güzel bir anlatım. Akıcı ve öz. Ama her şey var. Tebrik ediyorum. Zevkle okudum.??

    Yanıtla

Bir İçerik Gönder

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir