Yunanistan Gezi Rehberi
KAVALA

Kanuni dönemi eseri Kavala Su Kemeri
21 Ağustos 2022
Batı Trakya topraklarını geride bırakıp sonraki durağımız olan Üsküp’e gitmeden önce bir gün Kavala’da mola verdik. Konakladığımız apart daire, arazisinin çoğunluğu dere tepe olan Kavala’nın sırtlarında, mütevazı bir mahallede yer alıyordu. Böylece geleneksel mahalle yaşantısını teneffüs ettik ve kendi ülkemizin mütevazı semtlerinden farklı olmadığını gördük.

Tarihi bölgede şirin sokaklar
Kavala Ege Denizi’nin kuzey kıyısına konumlanmış tarihi bir kent. Çoğunluğu Osmanlı mirası olan tarihi eserlere ilaveten kent merkezinde ve civardaki plajlarla güzel bir turizm beldesi.

Kavalalı Mehmed Ali Paşa’nın heykeli ve Panagia Meryem Ana Kilisesi
Kavala’nın gezilecek yerlerinin çoğu küçük bir yarımada üzerinde bulunan ve Panagia diye adlandırılan Eski Şehir bölgesinde. Dolaşması keyifli liman bölgesi ile alışveriş ve eğlence mekânlarının yoğunlaştığı kent merkezi de buraya bitişik konumda. Kısacası yürüyerek görülebilecek bir kent var karşımızda.

Liman bölgesinden Kavala Kalesi
Eski Şehir bölgesinin kurulduğu yarımada oldukça sarp bir arazi yapısına sahip. En yüksek noktaya ise eski bir kalenin kalıntıları üzerine 15. yüzyılda Osmanlı yönetimi tarafından Kavala Kalesi inşa edilmiş. Kaleye çıkmak için dik yokuşlar ve pastel boyalı şirin evlerin süslediği dolambaçlı sokaklardan ilerlemek gerekiyor. Şehrin görülmeye değer bazı noktaları da kaleye çıkan sokaklarda yer alıyor.

Ziyaretçiler kale içindeki hisara çıkabiliyor
Oldukça bakımlı olduğu görülen Kavala Kalesi, şehri ve etrafını panoramik olarak seyretmek için ideal konumda bulunuyor. En yüksek noktasını oluşturan hisarın içindeki merdiven yalnızca tek kişinin geçişine müsaade ettiği için kalabalık günlerde sıra beklemek gerekebiliyor. Kaleden karşıdaki Taşoz (Thassos) Adası’nı görmek mümkün.

Halil Bey Camii
Kaleden iniş yolunda Halil Bey Camii ve Külliyesi var. 1530’lu yıllarda inşa edilen cami ve müştemilatı, minarenin yıkık olması haricinde iyi durumda görünüyor. Tabii cami ibadete kapalı ve çeşitli müzik faaliyetleri için kullanılıyor.

Kavalalı Mehmed Ali Paşa’nın evi
Ara sokaklardan geçip yarımadanın uç kısmına indiğinizde Kavalalı Mehmed Ali Paşa’nın Evi karşılıyor sizi. Burası Osmanlı döneminin bu kudretli Mısır Valisi’nin 18. asrın sonlarında yaptırdığı Osmanlı tarzı bir konak. Günümüzde müze olarak ziyarete açık. Evin karşısında Mehmed Ali Paşa’nın heykeli ve Panagia Meryem Ana Kilisesi bulunuyor.

Kale surlarından İmaret’in görünümü
Yarımadanın limana bakan tarafında yine Mehmed Ali Paşa’nın yaptırdığı bir hayır kurumu olan İmaret bulunuyor. Büyük bir alanı kaplayan ve oldukça gösterişli bir mimariye sahip olan İmaret’in vaktiyle önemli hizmetler gördüğünü tahmin etmek güç değil. Hâlihazırda ise lüks bir otel olarak varlığını sürdürüyor.

Aya Nikola Kilisesi. Camiden çevrildiği çok mu belli?
Kavala’nın bugünkü merkezine doğru ilerlerken Aya Nikola Kilisesi’ne rastlıyorsunuz. Biz gittiğimizde bir nikâh töreni henüz bitmiş, dışarıda misafirlere ikramda bulunuluyordu. İçeride ise kameralar, kablolar, vs. toplanıyordu. Kilisenin mimarisi zamanında cami olarak inşa edildiğini söylüyor size. Nitekim 1530 yılında Sadrazam Pargalı İbrahim Paşa tarafından yaptırılan İbrahim Paşa Camii iken 1926’da kiliseye dönüştürülmüş. Biz kiliseleri camiye, onlar camileri kiliseye çevirmekte birbirimizle yarışmışız tarih boyunca.

Kavala Su Kemeri
Eski Şehri yeni merkezden ayıran bölgede kentin en gösterişli yapısı sayılabilecek Kavala Su Kemeri arzı endam ediyor. Yunanlar buraya “Kemerler” anlamında “Kamares (καμάρες)” diyor. Aynı noktada Roma devleti tarafından yaptırılan bir su kemerinin bulunduğu rivayet olunsa da mevcut su kemeri Kanuni Sultan Süleyman tarafından 1520-1530 yılları arasında inşa ettirilmiş. Esasen Kanuni dönemi Kavala için altın değerinde bir dönem olmuş. Şehir baştan ayağa yenilenmiş ve sayısız eser kazanmış.

Kostas Amca ile neşeli sohbet
Biz su kemerini seyredip fotoğraflar çekerken yanımıza gelen yaşlı bir kişi selam vererek Türkçe konuşmaya başladı. Emekli avukat olan şahsın Türkçesi yeteri kadar iyi olmasa da gayet rahat anlaştık. Uzunca sohbetimizde ailesinin Keşan’ın bir köyünden geldiğini ve kendilerinin “mülteci” olduğunu söylediyse de benim yaptığım “mübadil” şeklindeki düzeltmeyi kabul etti. Zaman zaman ata toprağı olan köyünü ziyaret ettiğini de ifade etti.

Türk müşteriler için Kavala kurabiyesi
Kavala denince birçok kişinin aklına ilk gelen şey Kavala kurabiyesi. Şehirdeki muhtelif mekânlarda Kavala kurabiyesi satılıyor. Türklerden de epeyce rağbet görüyor olmalı ki çoğu yerde Türkçe yazılarla tanıtılıyor. Bu mekânların birinde şehrin bu çok meşhur spesiyalini biz de tattık, zira Kavala’ya gelip de Kavala kurabiyesi yemeden gitmek olmazdı…
0 Yorum