Kosova Gezi Rehberi
PRİZREN
Sinan Paşa Camii’nin iç süslemeleri
5 Eylül 2020
Kosova’nın büyüklük sıralamasında ikinci şehri Prizren. Her ne kadar Priştine’de Türk varlığı ve Osmanlı etkisi net olarak görülüyorsa da, Prizren’in bu yönü biraz daha belirgin. Türk olmadığı halde Türkçe konuşan epeyce bir nüfus var buralarda. Dolayısıyla kendimize çok yakın hissettiğimiz bir şehir burası.
Prizren’de tarihi bir konak. Mimarisi çok tanıdık…
Prizren’de NATO’nun KFOR isimli görev gücü kapsamında bir de askeri birliğimiz görev yapıyor. Kosova Türk Temsil Heyet Başkanlığı adını taşıyan bu birliğe de resmi programımız kapsamında bir ziyarette bulunduk.
Prizren manzarası. Tepede Prizren Kalesi.
Turistik bakımdan fazla iddiası olmamakla birlikte, aynen Priştine’de olduğu gibi hem Müslümanlar, hem de Hıristiyanlar için değer taşıyan eserler mevcut. Öncelikle şehre tepeden bakan Prizren Kalesi’nden söz etmek lazım. Surları iyi-kötü ayakta duran kalenin içerisindeki yapıların büyük ölçüde yıkık halde olduğu ifade ediliyor. Ziyaret edemediğimiz için maalesef Kale hakkında başka bilgi veremiyorum. Prizren seyahatimizi günün sadece bir bölümüne sıkıştırmak durumunda kaldığımız için kiliselere de zaman ayıramadık.
Namazgâh
Fatih’in 1455’te bölgeyi fethi sırasında askerlerin Cuma namazı kıldıkları yer bugün Namazgâh (Namazxhah) adıyla ziyaret ediliyor. Fazla görselliği olmamakla birlikte tarihi değer taşıyan, mihrabı ve minberiyle bir açık hava camii olarak tasvir edilebilir burası.
Buraya tekrar gelebilmek için Şadırvan’ın suyundan içtik
Şehirde Osmanlı’dan miras çok sayıda cami var. Bunların içerisinde 1615’te inşa edilen ve yaptıran kişinin adıyla anılan Sinan Paşa Camii (Xhamia e Sinan Pashës), Prizren’in merkezi bir yerinde bulunan en güzel cami. Sade bir mimariyle inşa edilmekle beraber, içerisindeki kalem işi süslemelerle öne çıkan caminin genç imamıyla sohbet etme ve ziyaret defterine birkaç satır yazma fırsatımız oldu. Çıkışta ise cami mütevellisinden olduğunu öğrendiğimiz bir şahıs, sattığı hediyelik eşyalardan bir küçük hatırayı bize takdim etti.
Prizren’in meşhur Taş Köprüsü ve Sinan Paşa Camii
Prizren’in ortasından geçen Bistrica Nehri üzerinde kurulu Taş Köprü (Ura e Gurit), 15. veya 16. yüzyılda inşa edilmiş bir Osmanlı eseri. Sel neticesinde yıkılınca 1982’de aslına uygun olarak yeniden yapılmış. Köprünün hemen yakınında bulunan meydan, ortasındaki çeşmeden dolayı Şadırvan (Shatërvan) adını taşıyor. Suyundan bir kez içenlerin bir daha geleceğine dair tevatür burada da karşımıza çıktı.
Halveti Tekkesi’nin Şeyhi ile sohbetimiz
Şehirde görülmeyi hak eden özellikli bir yer var: Halveti Tekkesi (Teqja e Halvetive). Burası 17. yüzyıldan bu yana faaliyette olan bir mekân. İçerisinde mescit, semahane, türbe gibi bölümleri var. Bizim ziyaretimiz sırasında Tekke’nin Şeyhi orada bulunduğu için tanışma ve sohbet etme fırsatımız oldu. Çok fasih bir Türkçe ile konuşan Şeyh bize tekkeyi de detaylı şekilde gezdirerek bilgi verdi. Şeyh dediğime bakmayın, 35 yaş civarında, giyim-kuşam ve bakımı yerinde, dışarıda gördüğünüzde asla böyle bir konumla irtibatlandıramayacağınız bir genç adamdan bahsediyoruz. Beraberimizde bulunanlardan birisi “şeyh denince upuzun sakallı, şalvarlı, poturlu birini görmeyi bekliyorduk” deyince “efendim, burası Avrupa’nın ortasında bir yer, o görünüm uygun olmaz” şeklinde karşılık verdi.
0 Yorum