İspanya Gezi Rehberi

MADRİD

 

 

Ağaçtan meyve yiyen ayı Madrid'in sembolü

Ağaçtan meyve yiyen ayı Madrid’in sembolü

11 Eylül 2021

M adrid, İspanya’nın 16. asırdan beri başkenti ve 3 milyonu aşan nüfusuyla en büyük şehri. Madrid için ülkenin genelinde rastlanan Akdenizli karakterin tipik örneği demek zor. Zaten denizden çok uzakta, üstelik çoğu Avrupa kentinin aksine içinden nehir bile geçmiyor. Manzanares Irmağı Madrid’i teğet geçiyor. Asırlar boyu başkent oluşunun üzerine yüklediği ağırlık, bu şehri diğerlerinden daha “ağırbaşlı” davranmaya, daha “ciddi” görünmeye itiyor belli ki…

Madrid'in hareketli caddelerinden Büyük Yol (Gran Via)

Madrid’in hareketli caddelerinden Büyük Yol (Gran Via)

Yine de Avrupa’nın birçok şehri ile kıyaslandığında Madrid ziyadesiyle Akdenizli. Şehrin genel görünümünde olsun, insan davranışlarında olsun Akdenizliliğin alamet-i farikası olan neşeli ve keyfine düşkün tavrı görmek mümkün.

İspanyollar için dünyanın merkezi burası

İspanyollar için dünyanın merkezi burası

Madrid’in gezilecek yerlerini anlatırken mihenk noktaları olarak meydanları almakta fayda var. Şehrin merkezi kabul edilen yer de bu meydanlardan biri: Güneş Kapısı (Puerta del Sol). Meydanın bir kenarındaki “Sıfır Kilometre Taşı” buranın merkezî konumunu tescil ediyor adeta. Nasreddin Hoca’nın bulunduğu noktayı dünyanın merkezi saydığı gibi, İspanyollar da bu taşın bulunduğu yeri dünyanın merkezi sayıyor ve mesafe ölçümlerini buradan başlatıyorlar. Meydandaki kocayemiş ağacından meyve yiyen Ayı Heykeli ise Madrid şehrinin sembolü.

Gece vakti Plaza Mayor

Gece vakti Plaza Mayor

Ana Meydan (Plaza Mayor) bir meydandan ziyade tek bir binanın kocaman avlusuna benziyor. Bu dev alan, geçmişte idam cezalarının infazı, taç giyme törenleri, hatta boğa güreşleri için kullanılmış. Günümüzde ise bir buluşma ve sosyalleşme alanı.

Heykelin kaidesinde "Vahşi Türk" ifadesinin geçtiği şiir

Heykelin kaidesinde “Vahşi Türk” ifadesinin geçtiği şiir

Buraya yürüme mesafesindeki Şehir Meydanı (Plaza de la Villa) önceki ikisi kadar görkemli bir alan değil. Lakin biz Türkleri ilgilendiren bir yönü var. Meydanda İnebahtı Deniz Savaşı’nda Osmanlı Donanması’nın mağlup edilmesinde rol oynayan donanma komutanı Don Álvaro de Bazán’ın bir heykeli bulunuyor. Heykelin kaidesinde “İnebahtı’daki vahşi Türk / üçüncü olarak Fransızlar / ve her denizde İngilizler / beni korkmuş görmek zorundaydılar…” şeklinde başlayan bir şiir yazılı.

Madrid Kraliyet Sarayı

Madrid Kraliyet Sarayı

Bu meydandan kısa bir yürüyüşle Kraliyet Sarayı’na (Palacio Real) ulaşılıyor. Oldukça gösterişli bir yapı olan saray ziyarete açık ve sadece törenler için kullanılıyor. Arkasında Manzanares Irmağı’na kadar uzanan çok geniş bahçeleri mevcut.

Almudena Katedrali

Almudena Katedrali

Sarayın yanı başında inşa edilen Almudena Katedrali (Catedral de la Almudena) Madrid Başpiskoposluğu’nun merkezi. 1883’te başlayan yapımı bir asırdan fazla sürmüş.

Cervantes ve roman kahramanlarının önünde...

Cervantes ve roman kahramanlarının önünde…

İspanyolların meşhur yazarlarından Cervantes’in heykeli, onun yazdığı romanın iki kahramanı olan Don Kişot ve Sanço Panza’nın heykelleri ile birlikte İspanya Meydanı’nı (Plaza de España) süslüyor. Ben de çocukluğumda Don Kişot romanını okumaktan büyük zevk aldığım için eski dostları görmüş gibi oldum. Bu meydandan başlayan Büyük Yol (Gran Via) şehrin en canlı bölgelerinden birini meydana getiriyor. Alışveriş, yeme-içme ve eğlence mekânlarıyla yerli ve yabancı herkesin uğradığı ve keyifli yürüyüşler yaptığı bir güzergâh burası.

Kibele Meydanı'nda mitolojik figürler

Kibele Meydanı’nda mitolojik figürler

Yaklaşık 2 kilometrelik Büyük Yol’un bittiği yerde yine Madrid’in en fazla rağbet gören meydanlarından biri var: Kibele Meydanı (Plaza de Cibeles). Malumunuz, Kibele mitolojinin ana tanrıçası ve Anadolu kökenli. Yani hemşehrimiz. Meydanın ortasında mitolojik figürlerin yer aldığı bir çeşme mevcut. Etrafına ise Kibele Sarayı ve İspanya Merkez Bankası gibi yapılar kondurulmuş.

Madrid'de bir park

Madrid’de bir park

Şehrin muhtelif semtlerinde çok sayıda park ve yeşil alan var. Bunların içerisinde en büyüğü ve en meşhuru Retiro Parkı. Dev bir alanda 15 binden fazla ağacın yer aldığı park, yeşil alanların yanı sıra çeşitli köşk ve saraylara, anıtlara, açık hava spor alanlarına ve bir de gölete ev sahipliği yapıyor.

Büyük Yol'un (Gran Via) gece manzarası

Büyük Yol’un (Gran Via) gece manzarası

Retiro Parkı’nın geçmişte kraliyete ait bir alan olup sonradan halka açılması, birçok ülkede benzeri yaşanan bir süreç. Şehirler biçimlenirken büyük çaplı eserlerin çoğunun o ülkelerdeki monarşiler ya da aristokrasiler tarafından vücuda getirildiğini görüyoruz. Bugün turistik amaçla gezilip görülen veya insanların zevki ve ihtiyacı için kullanılan sivil, askeri ya da dini mimari örneklerinde çoğunlukla monarşinin veya aristokrasinin inisiyatifini görmek mümkün. Aynı şey İstanbul’daki saray, köşk, park, koru gibi mekânlar için de geçerli.

Şehrin yürümesi hoş sokaklarından biri

Şehrin yürümesi hoş sokaklarından biri

Sadece popüler noktaları hedefleyen bir turistik ziyaret yapmak isteyenler için Madrid iki günde gezilebilecek bir kent. Fakat şehrin tadına varmak, bir de bugün Toledo olarak anılan Endülüs şehirlerinden Tuleytula başta olmak üzere yakın çevredeki önemli yerleri görmek için daha uzun bir seyahat planı yapmakta fayda var.

0 Yorum

Bir İçerik Gönder

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir