Kazakistan Gezi Rehberi

Orta Asya’daki dev…

KAZAKİSTAN

Sünnet imiş, kâfir de olsa incitme sen,

Hüda bizardır katı yürekli gönül incitenden.Hoca Ahmed Yesevî (Divan-ı Hikmet)

2 Aralık 2023

Kazakistan Orta Asya’daki Türk cumhuriyetleri arasında en geniş coğrafyaya sahip olan ülke. Türkiye’nin 3,5 katına yakın büyüklüğü var. Buna mukabil bu dev coğrafyada sadece 20 milyon insan yaşıyor.

Türkistan vilayetinde Otrar Kalesi

Türkistan vilayetinde Otrar Kalesi

Başta petrol ve doğalgaz olmak üzere çeşitli madenler bakımından zengin bir ülke. Ekonomisinin aslan payını petrol gelirleri oluşturuyor. Kişi başına düşen gelir 12-13 bin dolar civarında, yani bizdekinden daha iyi. Onlar adına sevinmek mi, kendi adımıza hayıflanmak mı lazım bilemedim.

Hoca Ahmed Yesevî Türbesinin çinilerle bezeli ön cephesi

Hoca Ahmed Yesevî Türbesinin çinilerle bezeli ön cephesi

150 yıldan fazla Rusların hâkimiyetinde kalan bölge, Sovyetler Birliği’nin dağılması neticesinde 1991’de bağımsızlığına kavuşuyor. Bağımsızlığı ilk tanıyan ülke tahmin edeceğiniz gibi Türkiye.

Çimkent şehrinde Ak Mescit

Çimkent şehrinde Ak Mescit

Kazakistan’ın ilk başkenti Almatı (Alma-Ata) iken 1997’de daha kuzeydeki Astana yeni başkent olarak kabul ediliyor. O güne kadar “Akmola” adıyla küçük bir şehir olan Astana, başkent olmasının ardından gittikçe büyüyüp gelişerek ülkenin ikinci büyük şehri konumuna geliyor. Bu vesileyle ifade edeyim, Astana Farsça’da “başkent” manasında kullanılan “âsitâne”den geliyor. Nitekim “Âsitâne” İstanbul’un da eski adlarından biri. Bağımsızlıktan sonraki 28 yıl boyunca Kazakistan Cumhurbaşkanlığını yürüten Nursultan Nazarbayev 2019 yılında bu görevden ayrılırken ona jest olsun diye Astana’nın adı Nur-Sultan olarak değiştiriliyor. Fakat Nur-Sultan isminin halk arasında kabul görmediği gerekçesiyle 2022 yılında Astana ismine geri dönülüyor.

Türkistan'da Hoca Ahmed Yesevî Müzesi

Türkistan’da Hoca Ahmed Yesevî Müzesi

Görebildiğim kadarıyla Kazakistan bağımsızlığını kazanmasından bu yana dönüşümünü yeterli düzeyde gerçekleştirebilmiş değil. Demokrasinin yerleşmesi konusunda kat edecekleri daha uzun bir yol var. Bürokratik usul ve uygulamalar hala o eski günlerin hantallığı ile yürüyor. Bu anlamda komşusu Özbekistan’ın dönüşüm ve değişimde yakaladığı ivmeyi Kazakistan’da görmek mümkün değil. Bunda Rusların yönetimi altında çok uzun süre kalmış olmalarının şüphesiz büyük rolü var. Bugün bile nüfusun neredeyse dörtte biri Ruslardan oluşuyor. Kiril alfabesinden Latin alfabesine geçme kararı 2017’de alınmasına rağmen 2031’e kadar kademeli olarak hayata geçebilecek. Bir başka deyişle bağımsızlıktan ancak 40 yıl sonra. Halkın çoğunluğu Müslüman olmasına rağmen komünist dönemin etkisiyle İslam dininin toplum içindeki görünürlüğü zayıf.

Bölgede Hz. Nuh'un gemisinin Türkistan'daki Kazıkurt Dağı'na oturduğuna inanılıyor. Yoldan geçerken fotoğrafladığım gemi bu inanışı temsil ediyor. "Turan" ismi ise çok yaygın.

Bölgede Hz. Nuh’un gemisinin Türkistan’daki Kazıkurt Dağı’na oturduğuna inanılıyor. Yoldan geçerken fotoğrafladığım gemi bu inanışı temsil ediyor. “Turan” ismi ise çok yaygın. 

Bugüne kadar Kazakistan’a iki seyahatim oldu. Bunlardan ilki Baykonur’a, ikincisi ise Türkistan bölgesine idi. Astana ve Almatı gibi önde gelen şehirleri göremediğim için diğer yazılarım kadar kapsamlı, tam tekmil bir Kazakistan yazısı yazamıyorum. Yine de “mükemmel iyinin düşmanıdır” ilkesine sığınarak en azından gittiğim yerlere dair gözlemlerimi paylaşmak istiyorum.

Yol kenarında kavun karpuz satışı. Hiç yabancı değil...

Yol kenarında kavun karpuz satışı. Hiç yabancı değil…

BAYKONUR

Kazakistan’a 2004 yılındaki ilk seferimde Baykonur Uzay Üssü’nden bir haberleşme uydusunun fırlatılışını görmek amacıyla gittim. Heyetimiz gidiş ve dönüşü Moskova’dan özel bir uçakla yaptı. Uçağımız saatler boyunca hem Rusya ve hem de Kazakistan’ın stepleri üzerinde uçtu.

Proton roketi fırlatılmaya hazır

Proton roketi fırlatılmaya hazır

Baykonur Kazakistan’ın küçük bir şehri. Nüfusunun önemli bir bölümünü uzay üssünde çalışanlar oluşturuyor. Şehrin çoğu semtleri çalışanlar için özel olarak inşa edilmiş. Bu yüzden cadde ve sokaklar cetvelle çizilmiş gibi. Şehre 40 km mesafedeki Baykonur Uzay Üssü’nün işletme hakkı 2050 yılına kadar Rusya’ya ait. Bir başka deyişle bu süre boyunca Rusya’nın toprağı gibi.

Türkistan'daki modern alışveriş yerlerinden biri

Türkistan’daki modern alışveriş yerlerinden biri

TÜRKİSTAN (YESİ) ve CİVARI

Türkistan Kazakistan’ın güneyindeki vilayetlerden biri. Vilayet merkezi geçmişte Yesi, günümüzde ise Türkistan olarak adlandırılan kent. Orta Asya’da Türklerin kadimden beri yaşadıkları geniş coğrafyaya da Türkistan denmesi bir miktar kafa karışıklığına sebep oluyor.

Türkiye Diyanet Vakfı tarafından yaptırılan Hoca Ahmet Yesevî Camii

Türkiye Diyanet Vakfı tarafından yaptırılan Hoca Ahmet Yesevî Camii

2023 yılında Özbekistan’da bulunduğumuz dönemde Taşkent’ten Kazakistan’a geçerek Türkistan bölgesine günübirlik bir seyahat yaptık. İki şehir arasındaki mesafe yaklaşık 300 km. Yolun büyük bölümünde Orta Asya steplerini seyrederek ilerliyorsunuz. Sınır geçişi hantal bürokrasi ve düzensizlik yüzünden gereksiz şekilde zorlaştırılmış. Bildiğimiz pasaport işleminin öncesinde ve sonrasında, yürüyerek geçtiğiniz yerlerde dikilen görevliler birkaç kere daha pasaportunuza bakıyor. Bunun ne işe yaradığı meçhul. Geri kalmışlığın ete kemiğe bürünmüş hali.

Türkistan'ın modernize edilen yerleri

Türkistan’ın modernize edilen yerleri

Türkistan birkaç yıl öncesine kadar küçük bir kent görünümüne sahip imiş. Son yıllarda yapılan yatırımlar ile büyümüş ve canlanmış, modern görünümlü bir şehir hüviyetine kavuşmuş. Bunu sağlayan dinamiklerden biri 1993’ten beri faaliyette olan Hoca Ahmet Yesevî Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi. Üniversite Türkiye ve Kazakistan devletlerince kurulmuş ve müştereken yönetiliyor. 12 binden fazla öğrencisi ve 900’ü aşkın akademik personeli bulunan üniversiteyi biz de ziyaret etme fırsatı bulduk.

Hoca Ahmed Yesevî'nin dev boyutlardaki türbesi

Hoca Ahmed Yesevî’nin dev boyutlardaki türbesi

Türkistan’a asıl kimliğini kazandıran şey Hoca Ahmed Yesevî’nin burada medfun bulunması. Bir başka deyişle Türkistan, Hoca Ahmed Yesevî ile hayat bulmuş bir kent. Nitekim “Yesevî” kelime anlamıyla “Yesi şehrinden olan”, yani “Türkistanlı” demek. Şehrin haritasında Hoca’nın türbesi tam merkezde yer alıyor. Yine Hoca Ahmed Yesevî sayesinde Türkistan 2021’de Türk Konseyi tarafından “Türk Dünyası’nın Manevi Başkenti” ilan edildi.

Türbe manzarasında aile pozu

Türbe manzarasında aile pozu

Pîr-i Türkistan ve Hazreti Sultan olarak da bilinen Hoca Ahmed Yesevî, Türk halk sufilik geleneğinin kurucusu sayılan büyük bir mutasavvıf. Türkçe yazdığı şiir ve hikmetli sözleriyle başta Türk boyları olmak üzere bölgedeki toplumların İslam dinini daha iyi tanıması ve İslamlaşmasında büyük rol oynamış. Yetiştirdiği müritler sayesinde öğretisi zamanla Anadolu ve Balkanlar’a yayılmış. Rivayet o ki Hacı Bektaş-ı Veli’den Yunus Emre’ye, Ahi Evren’den Sarı Saltuk’a kadar birçok mutasavvıf ve din âlimine de ilham kaynağı olmuş.

Hoca'nın 63 yaşından sonraki ömrünü geçirdiği çilehanenin girişi

Hoca’nın 63 yaşından sonraki ömrünü geçirdiği çilehanenin girişi

11. asrın sonlarında doğan Hoca Ahmed Yesevî zikir ve irşad faaliyetlerinin dışında geçimini temin için tahta kaşık yapıp satarmış. 63 yaşına geldiğinde Hz. Peygamber’den (SAV) daha fazla güneş görmeyi hak etmediğini söyleyerek yer altında kazdırdığı çilehaneye kapanıyor. Orada kaç yıl yaşadığı bilinmiyor. 1166 veya 1167 yılında vefat ediyor. Türbesi iki asır sonra Emir Timur tarafından yaptırılıyor.

Hoca Ahmed Yesevî’nin kabri

Hoca Ahmed Yesevî’nin yeşim taşından yapılan kabri

Türbe o bölgede kullanılan mimari anlayışla inşa edilmiş. Ön cephesi boydan boya çini ile süslenmiş. Tepesinde turkuaz renkte dilimli bir kubbesi mevcut. Biz gittiğimizde iç bölümlerinde kapsamlı tadilat vardı. Bu yüzden “Tay Kazan” denilen ve eskiden halka çeşitli içecekler ikram etmekte kullanılan dev boyutlardaki süslü kazanı göremedik. Hoca Ahmed Yesevî’nin mezarını ise pencere arasından görüp fotoğraflayabildik. Türbe içerisinde çok sayıda başka mezarlar da bulunuyor.

Rabia Sultan Begüm Türbesi

Rabia Sultan Begüm Türbesi

Hoca’nın türbesinin yanında yine gösterişli bir başka türbe yer alıyor. Burası Timur’un torunu olan sultan ve âlim Uluğ Bey’in kızı Rabia Sultan Begüm’e ait. Türbelere yakın bir yerde ise Hoca’nın yer altındaki çilehanesi, cami, hamam gibi yapılar bulunuyor.

Arslan Baba Türbesi

Arslan Baba Türbesi

Türkistan kentinin 55 km güneyindeki Arslan Baba Türbesi de ziyaretçilerin uğrak noktalarından. Burasını özellikli kılan şey Arslan Baba ya da Arslan Bab olarak bilinen zatın Hoca Ahmed Yesevî’nin hocası olması. Hakkında bir sürü efsane ve menkıbe anlatılıyor. Bunları bir yana bırakarak türbenin ilk yapımının 12. yüzyıla kadar gittiğini ifade edelim. İki kanadı olan türbenin bir kanadında Arslan Baba’nın kabri, diğerinde ise sade bir cami bulunuyor.

Her tarafta irili ufaklı türbeler inşa edilmiş

Her tarafta irili ufaklı türbeler inşa edilmiş

Türbenin etrafındaki çok geniş bir alan kabirlerle dolu. Bunların çoğu mütevazı görünümde, lakin çok sayıda da türbe şeklinde inşa edilmiş kabirler var. Bu bölgede kabirlere ve türbelere çok önem verilmesini Orta Asya’da hâkim olan “atalar kültü”, yani hayatını kaybeden aile büyüklerinin ruhlarına normalden fazla saygı duyma anlayışı ile izah etmek mümkün. Bölge insanı bu yolla eski inanç sistemleri ile Müslümanlığı bir nevi uzlaştırmış oluyor.

Bölgede deve de yetiştiriliyor

Bölgede deve de yetiştiriliyor

Türbe civarında yerli bir kadın kımız ve deve sütü satıyordu. Kımız mayalanınca alkollü bir içkiye dönüşüyor, mayalanmamış hali ise alkolsüz oluyor. Biz de merakımızı gidermek adına mayalanmamış kımız ve deve sütünün tadına baktık. Bu arada belirtelim, bölgede diğer etlerin yanı sıra at eti de yeniyor.

Otrar Kalesi'nin giriş kapısı

Otrar Kalesi’nin giriş kapısı

Türkistan’ın güneyindeki bu bölgeye Farab deniyor. Tahmin edileceği üzere Farab büyük İslam mütefekkiri ve filozof Farabî’nin memleketi. Farab bölgesinin merkezinde Otrar adlı kasaba yer alıyor. Arslan Baba Türbesi’nin birkaç km uzağında inşa edilmiş olan Otrar Kalesi de ziyaretçilerin uğramadan geçmediği bir yer.

Kalenin içinde kazı yapılarak ortaya çıkarılan hamam

Kalenin içinde kazı yapılarak ortaya çıkarılan hamam

Otrar Kalesi kadimden beri kullanılan bir kale. 13. asırda Moğolların radarına giriyor. Cengiz Han bu kaleyi almak üzere önce oğullarını gönderiyor, fakat uzun süre netice alınamayınca kendisi geliyor. Altı aylık direnişin ardından kaleyi ele geçiriyor.

Kazı yapılan bölgede insan kemikleri

Kazı yapılan bölgede insan kemikleri

Kale geçmişte yerleşim ve ticaret için kullanılan çok geniş bir alanın içinde bulunuyor. Bu alanda yapılan kazılar farklı dönemlere ait çok sayıda tarihi mekânın varlığını ortaya koyuyor. Biz de kazı yapılan bazı yerlerden insan kemiklerinin çıktığına şahit olduk.

Hoca'nın türbesi yanında kiralık develer

Hoca’nın türbesi yanında kiralık develer

Özetle Türkistan, ata topraklarının bu güzide bölgesini görerek Farabî, Arslan Baba ve Hoca Ahmed Yesevî gibi din büyüklerinin manevi huzurunda bulunmak isteyen Türk vatandaşlarının ziyaret etmesi gereken bir coğrafya. Sadece Kazakistan’a gidenlerin değil, mesafenin yakınlığı dolayısıyla Özbekistan’a gidenlerin de uğramalarına değecek bir seyahat rotası.

19 Yorumlar

  1. Mehmet Dönmez

    Sayın Valim tebrik ederim.
    ”gezmekeyfi” ismine yakışır şekilde keyifli geziyi keyifle ifade etmişsiniz. 👍🤲
    Gönlünüze kaleminize sağlık. 🤲
    Türkistan’daki Kazan kebabı da unutulmazdı yani.😀
    Aslında daha önce okudum ama, yorum yazma fırsatım olmamıştı.

    Yanıtla
    • GezmeKeyfi

      Kıymetli abim, gezi sizlerle daha keyifliydi. Yorum için teşekkür ederim. Selamlar…

      Yanıtla
      • Anonim

        Allah razı olsun.

        Yanıtla
  2. Anonim

    Yüreğinize sağlık Sayın valim hala insan kemiklerinin çıkması beni çok şaşırttı
    En kısa zamanada Kazakistan’ın görmeyi istediğiniz yerleri görme umuduyla Allah’a emanet olun SAYGILARIMLA

    Yanıtla
    • GezmeKeyfi

      İlginize teşekkürler. İyi okumalar…

      Yanıtla
  3. Mahmut Türker

    Sayın valim çok güzel bir yazı olmuş Kazakistan hakkındaki bilgilerim tamamen değişti Benim düşündüğüm kazakistan’la burada anlatılan Kazakistan çok farklı Ben daha da gelişmiş modern bir ülke bekliyordum bir de Alperenler mezarının Orada olması orayı daha değerli kılıyor Aslan baba Hoca Ahmet Yesevi gibi ellerine yüreğine sağlık Çok değerli bir hizmet olmuş sağ olasın

    Yanıtla
    • GezmeKeyfi

      Sen de sağol abi. Aslında Almatı ve Astana’ya gitseydim ülkenin daha farklı yönlerini yazma imkanım olurdu, fakat biz Türkistan bölgesine gittiğimiz için oraların havasını vermeye çalıştım. Keyifli okumalar…

      Yanıtla
  4. Anonim

    Muammer tebrik ediyorum. Hem gezip görme sevdanı hemde bunları kaleme kağıda dökme gayretini. Yüreğine sağlık

    Yanıtla
    • GezmeKeyfi

      Çok teşekkür ederim. Keyifli okumalar dilerim.

      Yanıtla
  5. Mehmet Türker.

    Muammer gerçekten çok güzel ve bilgilendirici bir yazı olmuş. Ben de 2014 yılında gitmiştim. O zaman çok gelişmiş değildi köy havasındaydı Türkistan, fakat şimdi senin yazından çok daha gelişmiş ve yenilenmiş olduğunu anladım. Sağolasın. Bilgilendik ve hatıralarımızı tazeledik.

    Yanıtla
    • GezmeKeyfi

      Evet, Türkistan son birkaç yılda çok gelişmiş. Fakat şehrin asıl nüvesini Hoca Ahmed Yesevî’nin varlığı oluşturuyor. Her şey onun etrafında şekilleniyor. İlgine teşekkürler…

      Yanıtla
  6. Zekai GÖNÜL

    Elinize, yüreğinize sağlık Sayın Valim.
    Kadim yurdumuzu gezip görmüş gibi olduk…

    Yanıtla
    • GezmeKeyfi

      Ben teşekkür ederim ilginiz ve yorumunuz için. Keyifli okumalar…

      Yanıtla
  7. Mustafa Çetin

    Oldukça bilgilendirici Kazakistan izlenimlerinizi keyifle okudum Sn Valim. Ben hiç seyahatname yazmadım ama bu tür anı/yazıların ülkeye nasıl gidildiğine, ikamet, yemek ve nasıl seyahat edildiğine, ülkenin siyasi/hayat rejimine dair ayrıntılarla zenginleştirilebileceğini düşünüyorum. Fotoğraf ebadında bir harita da yararlı olabilir. Bu yazıların ileride bir kitaba dönüştürülmesini de en başında önermiştim. Seyahatlerinizin ve yazılarınızın başarıyla devamını diliyorum.

    Yanıtla
    • GezmeKeyfi

      Sevgili Abim, yorumunuz ve tavsiyeleriniz için teşekkür ederim. Seyahatlerimin her birini farklı şekillerde yaptığım için yazılarım tek bir standartta olmuyor. Şüphesiz daha iyi ve mütekamil olması mümkün. İnşallah yeni yazılarda…

      Yanıtla
  8. Âlim Barut

    Muammer Bey kardeşim seni artık kıskanıyorum. Benim gezdiklerim gördüklerim bende saklı. Sen güzel resimler ve bilgilerle paylaşıyorsun. Devam et yenilerini bekliyorum. Kazakistan tanıtımında harika olmuş. Kalemine sağlık, teşekkürlerimi ve selamlarımı iletiyorum. Yozgat bahsini daha sonra açarız.

    Yanıtla
    • GezmeKeyfi

      Sevgili Alim Abi, ilgin ve güzel yorumun için teşekkürler. Yeni seyahatler olunca yeni yazılar da gelir inşallah. Selamlar ve keyifli okumalar…

      Yanıtla
  9. Halil Severcan

    Her şeyden önce harika resimlerle taçlandırdığınız kısa Kazakistan notlarınızı bir solukta okudum. Kazakistan hakkında sizden öncede Şefaattin Severcan’ın ağzından epey şey dinlemiştim. Şefaattin Ahmet Yesevi Üniversitesinde Türkiye Rektörü olarak görev yapmıştı. Kaleminize ve fotoğraf makinanıza teşekkür ediyorum.

    Yanıtla
    • GezmeKeyfi

      Çok teşekkürler Halil abi. Bizimki kısa bir ziyaretti. Uzun kalanların ilginç hatıraları vardır, ben de dinlemek isterim. Selamlar…

      Yanıtla

Bir İçerik Gönder

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir