Fransa Gezi Rehberi

STRAZBURG (STRASBOURG)

 

 

Taç'taki mücevher: Küçük Fransa bölgesi

Taç’taki mücevher: Küçük Fransa bölgesi

15 Mayıs 2021

Strazburg, Almanya ile Fransa arasında bulunan Alsas (Alsace) bölgesinin merkezi. Alsas-Loren (Alsace-Lorraine) olarak bilinen bölgeler, iki dünya savaşı da dâhil olmak üzere çeşitli savaşlarda bu iki ülke arasında sürekli el değiştiriyor. Neticede Fransa’nın elinde kalıyor. Bu bölgenin halkı da aynen coğrafyası gibi Almanlarla Fransızların karışımı. Dilleri ne tam Almanca, ne de tam Fransızca. Kısacası tam bir geçiş bölgesi.

Strazburg'un Notre Dame Katedrali

Strazburg’un Notre Dame Katedrali

Alsas halkının ilginç, oldukça katı, zaman zaman inatçı bir karakteri var. Restoranlarda yaşadığım iki örnek olayla biraz açayım: Bir keresinde çeşitli milletlerden 8-10 kişi bir restorana gitmiştik. Bazılarımız yemek yiyecek, diğer bazılarımız ise aç olmadığı için o restoranın meşhur tatlısını yiyecekti. Siparişleri vermeye başlayınca garson “tatlı yemekten sonra yenir” diye sadece tatlı isteyenlerin siparişlerini almak istemedi. Biz birkaçımızın yemeği daha önce yediğini, sadece tatlı istediğini söylediysek de nafile, o “yemek yemeden tatlı yenmez” diye diretti. Neticede grubumuzun sözcülüğünü üstlenen Fransız arkadaşımızın yüksek tonda mukabelesi ile restoranı terk ettik.

Ren Sarayı

Ren Sarayı

İkinci olayda bir Balkan ülkesinin bakan dâhil birkaç kişilik heyetini yemeğe davet etmiştim. Ben Strazburg’un “tarte flambée” denilen meşhur peynirli pidesini üzerine domuz eti koymadan, sade peynirle yapmalarını istedim. Garson “tarte flambée domuz eti olmadan olmaz” diye reddetti. Üzerine istediğiniz içi koyup taze taze pişirdiğiniz bir pide niye etsiz olmasın dediysek de kabul ettiremedik. Mecburen siparişi değiştirdik. Buralarda masaları birleştirmek bile sorun olabiliyor bazen. Bizim esnafın kıvraklığı akla geliyor ister istemez…

Ağaçların çiçek açtığı mevsim...

Ağaçların çiçek açtığı mevsim…

Strazburg çok büyük bir şehir olmamakla birlikte çeşitli kurumların burada bulunması ile oldukça canlanan bir yer. Avrupa Birliği’nin bir organı olan Avrupa Parlamentosu genel kurul toplantılarını burada yapıyor. AB’den farklı bir kurum olan ve Türkiye’nin de kurucu üye olduğu Avrupa Konseyi de Strazburg’da yerleşik. Avrupa Konseyi’ne bağlı bir kurum olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de yine burada konuşlu.

Bir Küçük Fransa manzarası

Bir Küçük Fransa manzarası

Benim Strazburg’a gidişlerim genellikle Avrupa Konseyi çalışmaları kapsamında oldu. 1997’den 2003’e kadar çeşitli toplantılar için çok sık gidip geldim. Kayıtlarımda Strazburg’a 24 kere gittiğim yazılı, tabii buna bir de not almadığım gidiş-gelişleri eklemek lazım. Doğrudan havayoluyla gidişlerim de oldu, Zürih, Frankfurt, Münih, Stuttgart gibi şehirlere uçup tren veya otobüsle geçişlerim de. Kısacası bir dönem benim ikinci adresim gibiydi Strazburg. Önceleri çeşitli otellerde konakladıysam da, sonradan kendileriyle dost olduğum Cezayir kökenli bir karı-kocanın işlettiği otelde kalmaya başladım.

Çektiğim fotoğraflar o günlere ait olduğu için mecburen analog teknoloji ürünü. Meraklıları internette çok daha kaliteli fotoğraflar bulabilir, lakin benimkiler antika değerinde :))

Bir Strazburg manzarası

Bir Strazburg manzarası

Strazburg Fransa’nın Almanya sınırına bitişik bir konumda. Evlerin bittiği yerde Ren Nehri akıyor ki bu nehir iki ülke arasındaki sınırı çiziyor. Strazburg’un içinden ve civarından çok sayıda kanal geçiyor. Taşımacılıkta kullanılan bu kanallarda turistik tekneler de çalışıyor. Kanalların şehir içinde alçalıp yükseldiği, yani farklı kodlarda aktığı ve şelale gibi döküldüğü bölümler var. Teknelerin buralardaki havuza girip suyu doldurarak üst koda, boşaltarak da alt koda geçmesi, sadece birkaç dakika sürse de izlemesi hoş bir gösteri.

Bir masal dekoru: Küçük Fransa

Bir masal dekoru: Küçük Fransa

Şehrin tarihi bölgesi, kanalların arasında kalan bir adaya kurulmuş. Tarihi bölgenin tamamı çok güzel, fakat estetiğin zirve yaptığı yer Küçük Fransa (La Petite France) denilen semt. Burası adeta kanallar ile binaların ahenkli birlikteliğini ispat için inşa edilmiş, insanda masal dünyasından fırlamış hissi uyandıran bir yer. Çoğunluğu 16. ve 17. yüzyıllardan kalma, yarı ahşap yarı taş binalar ve kıvrım kıvrım sokaklarla gerçekten çok estetik görüntüler veriyor.

Küçük Fransa'dan bir başka köşe

Küçük Fransa’dan bir başka köşe

Küçük Fransa, geçmişte tabakhanelerin yoğunlaştığı bir bölge olduğu için “Dericiler (Debbağlar) Mahallesi” (Quartier des Tanneurs) olarak da adlandırılıyor. Küçük bir semt olmakla birlikte Arnavut kaldırımlı sokaklarında yürümek, fotoğraflar çekmek, kanal kıyısındaki restoran ve kafelerinde vakit geçirmek insana huzur veriyor.

Kanallarla iç içe bir hayat...

Kanallarla iç içe bir hayat…

Küçük Fransa semtindeki binalar, tarihi bölgenin tamamında olduğu gibi sıkı denetim altında. Bunların bakımı, onarımı, korunması, tadilat yapılması, hepsi katı kurallara bağlanmış. Tarihi binalardan birinde restoran işletmeciliği yapan bir Türk, o semtte yaygın olarak kullanılan siklamen çiçeğini pencereye koyma iznini belediyeden ancak üç ayda alabildiğini söylemişti.

Strazburg Katedrali

Strazburg Katedrali

Küçük Fransa’dan çıkıp tarihi bölgenin sokaklarında dolaşmak da, kanal kıyısında yürümek de ayrı bir keyif. Böyle hoş bir yürüyüşle ulaşılacak noktada Strazburg Katedrali (Cathédrale de Strasbourg) bulunuyor. Katedralin resmi adı, aynen Paris’teki gibi Notre Dame Katedrali (Cathédrale Notre-Dame). Yani buna da Hz. Meryem’in adı verilmiş.

Paris’teki adaşı gibi bir Gotik şaheser olan bu görkemli yapının 1015 yılında başlayan inşası ancak 1439 yılında tamamlanabilmiş. O tarihten bu yana Strazburg’un en ihtişamlı sembolü ve her ziyaretçinin mutlaka uğradığı bir cazibe noktası durumunda. Tek problemi, tarihi binalar arasında sıkışıp kaldığı için şöyle ferah ferah seyredip fotoğraflayamıyorsunuz.

Şehir merkezinden bir görünüm

Şehir merkezinden bir görünüm

Katedralin civarı şirin dükkânlar, yeme-içme mekânları, sokak gösterileri ve tarihi binalarla insanların toplaşıp sosyalleştikleri bir bölge. Buraya yürüme mesafesindeki Kléber Meydanı (Place Kléber) da yine yerli yabancı herkesin buluşma noktalarından. Tarihi bölgenin en geniş meydanı burası. Her yıl Noel döneminde, genellikle Aralık başında buraya yüksekliği 30 metreyi bulan dev bir ağaç getirilip süsleniyor. Yılbaşından sonra ise götürülüp ormandaki yerine tekrar dikiliyor.

Yine Küçük Fransa...

Yine Küçük Fransa…

Aynı dönemlerde Strazburg’un birkaç noktasında Noel pazarları kuruluyor. Çok çeşitli hediyeliklerin, süs eşyalarının, el işi sanat eserlerinin, bazen de yiyecek ve içeceğin satıldığı bu pazarlar hiç bir şey almayanların bile dolaşmaktan zevk alacağı yerler. O mevsimde hava soğuk olmasına rağmen özellikle akşamları cıvıl cıvıl oluyorlar.

Tarihi bölgeden bir sokak görünümü

Tarihi bölgeden bir sokak görünümü

Avrupa Konseyi, İnsan Hakları Mahkemesi ve Avrupa Parlamentosu binaları tarihi bölgenin biraz dışında, birbirlerine yakın noktalara yerleştirilmiş. Bu binaların karşısında Strazburg’un en büyük ve en hoş parkı yer alıyor: “Portakal Bahçesi” anlamında Orangerie Parkı (Parc de l’Orangerie). Narenciye yetişmeyen bir coğrafyada bu ad neden verilmiş diye merak edenler için belirtelim, parkın içerisinde narenciye ağaçlarının bulunduğu bir sera var. Bunlarda portakal yetişiyor mu bilinmez, ama portakala özlem duyulduğu açık. 19. asrın başlarından beri kullanımda olan Park, Avrupa Konseyi binasının karşısında olduğu için öğle molalarında vakit geçirdiğim bir yerdi. Parkın atmosferine uymasa da takım elbise ve kravatlı başka insanların da…

Sokaklarda tarihi yaşamak...

Sokaklarda tarihi yaşamak…

Strazburg, çok sayıda Türk vatandaşının yaşadığı bir kent. Vatandaşlarımız ağırlıklı olarak inşaat sektörü ve dönerci tarzı restoranlardan geçimini sağlıyor. Restoranların ismi de çoğu zaman memleket hasretini dile getiriyor: İstanbul, Urfa, Adıyaman, Efes ve diğerleri. Yine belirtmem gerekir ki, terör örgütlerinin taraftarları da buralarda çok rahat hareket ediyor, örgütleniyor ve gösteriler düzenliyor. Bunda Fransız Hükümeti’nin bu tür kesimlere karşı öteden beri beslediği “derin sempati”nin yanı sıra, Avrupa kurumlarının burada bulunması dolayısıyla protesto gösterilerinin daha fazla ses getiriyor olmasının rolü de var.

Burası da bir başka masal diyarı Colmar

Burası da bir başka masal diyarı Colmar

COLMAR

Strazburg ziyaretlerimde vakit bulduğumda civarı da görmeye gayret ediyordum. Mesela Almanya’nın Stuttgart, Baden Baden ve Kehl gibi yerlerine günübirlik gidişlerim oldu.

Colmar'ın bu bölgesine "Küçük Venedik" yakıştırması yapmışlar

Colmar’ın bu bölgesine “Küçük Venedik” yakıştırması yapmışlar

Bu şekilde gittiğime en fazla değen yerlerden biri, Strazburg’un 70 km güneyinde yer alan Colmar oldu. Colmar da Fransa’nın Alsas bölgesinin tarihi bir şehri. Hem Almanya, hem de İsviçre sınırına yakın.

Colmar'ın tarihi binaları

Colmar’ın tarihi binaları

Colmar’dan bahsederken görülmesi gerekli noktaları tek tek sayma niyetinde değilim. Fotoğraflar yeterli intibaı verecektir. Şu kadarını söyleyeyim, Colmar bir masal dekorundan farksız. Tarihi evleri, o bölgenin mimari karakterini yansıtıyor: Ahşap ve taşın uyumlu birlikteliği, dik çatılar, siklamen çiçekleriyle bezeli pencereler ve bu evlerin değerini bilen sakinleri…

3 Yorumlar

  1. Mehmet Dönmez

    Sayın Valim bu bölüm ile görmediğim Strazburgu da biraz görmüş gibi olduk.
    Teşekkürler.

    Yanıtla
    • GezmeKeyfi

      O civarın en güzel ve şirin yerlerinden biri. Görmenizi dilerim…

      Yanıtla
      • Anonim

        İnşaAllah

        Yanıtla

Mehmet Dönmez’e Bir Cevap Bırakın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir