Bosna Hersek Gezi Rehberi

MOSTAR ve CİVARI

 

 

Neretva Nehri üzerindeki gerdanlık: Mostar Köprüsü

Neretva Nehri üzerindeki gerdanlık: Mostar Köprüsü

5 Eylül 2020

Bosna Hersek’e yolu düşen hemen herkesin ikinci planda ziyaret ettiği yer Mostar. Bunun için karasal iklimi olan Bosna bölgesinden çıkıp, Akdeniz iklimine sahip Hersek bölgesine geçmek gerekiyor. Saraybosna’dan çıkınca, önemli bir kısmı Neretva Nehri’nin kenarından olmak üzere 130 km yol giderek ulaşılıyor Mostar’a.

Mostar'ın Eski Şehir bölgesi

Mostar’ın Eski Şehir bölgesi

Mostar küçük ama çok sempatik bir şehir. Eski Şehir bölgesi, küçük dükkânların, hediyelik eşya satıcılarının ve yeme-içme mekânlarının yoğun olarak bulunduğu bir bölge. Özellikle yaz dönemlerinde dar sokaklarında kalabalıktan dolayı yürümekte zorluk çekiliyor. Bu bölgenin mimarisinde taş o kadar güzel kullanılmış ki, hayran olmamak elde değil.

Mostar Köprüsü

Mostar Köprüsü

Mostar denince herkesin aklına en önce doğal olarak Mostar Köprüsü geliyor. Eski Köprü (Stari Most) olarak da anılan bu köprü, Mimar Sinan’ın öğrencisi Mimar Hayrettin tarafından 1557-1566 yılları arasında yapılmış. İki ucuna da savunma amacıyla birer kule kondurulmuş. Köprünün 1993’te savaş sırasında Hırvatların top atışlarıyla yıkılması, bütün dünyanın gözü önünde gerçekleşen bir tarih katliamı olarak hafızalarda kayıtlı. Nihayet 1997-2005 yılları arasında TİKA, UNESCO ve Dünya Bankası’nın sağladığı imkânlarla, mümkün mertebe orijinal taşlar da kullanılmak suretiyle aslına uygun olarak yeniden inşa ediliyor. Neretva Nehri’nin üzerinde bugün yeniden bir gerdanlık gibi duran Mostar Köprüsü, Bosna Hersek’in en önde gelen tarihi ve turistik değerleri arasında bulunuyor.

Mostar Köprüsü'nün ucundaki yapılar

Mostar Köprüsü’nün ucundaki yapılar

Geçmişte Mostar’ın gençleri sevdikleri kızlarla evlenebilmek için 24 metrelik köprüden Neretva Nehri’ne atlama cesaretini göstermek zorunda imişler. Rivayet böyle. Bugün de hem spor amaçlı, hem de turistler için bir gösteri olarak bu atlamalar devam ediyor.

Eğik Köprü

Eğik Köprü

Buradan çok kısa bir mesafede bulunan bir diğer 16. yüzyıl eseri de Eğik Köprü (Kriva Ćuprija). Neretva’nın kollarından biri üzerinde yapılan bu köprü, Mostar Köprüsü’nün küçük bir modeline benziyor. O da önce savaştan, sonra da selden nasibini alarak yıkılmış ama 2002 yılında yeniden inşa edilmiş.

Koski Mehmed Paşa Camii

Koski Mehmed Paşa Camii

Mostar’daki camiler içerisinde en meşhurları Koski Mehmed Paşa Camii  (Koski Mehmed-Pašina Džamija) ve Karagöz Bey Camii (Karađoz-Begova Džamija). Bunlardan ilki 1618’de inşa edilmiş. Bulunduğu konum tam şehir merkezinde ve bahçesinden Mostar Köprüsü’nün nefis fotoğraflarını çekmek mümkün. İkinci cami ise yine merkezi bir konumda yer alıyor. 1557’de yapılan bir Mimar Sinan eseri. İçerisinde 16. asırda yazılmış bir Kur’an’ın sayfaları sergileniyor.

Mostar Köprüsü gece bir başka güzel...

Mostar Köprüsü gece bir başka güzel…

Gezilip görülecek daha başka tarihi cami, müze, saat kulesi, konak gibi yerler de mevcut Mostar’da. Savaşın nahoş hatıralarını canlandıran devasa bir haç, istemeseniz de göreceğiniz şekilde bir tepeye konmuş. Savaştan sonra da kaldırılmamış. Bazı binalardaki mermi izleri bugün halâ duruyor. Bu arada belirtelim, Neretva Nehri’nin doğu tarafında ağırlıklı olarak Boşnak, batı tarafında ise Hırvat nüfus yaşıyor.

Blagay Tekkesi

Blagay Tekkesi

Mostar’a 15 km mesafede, Neretva’nın kollarından biri olan Buna Nehri’nin doğduğu noktada Blagay Tekkesi (Blagaj Tekija) yer alıyor. Osmanlı’nın bölgeyi fethettiği dönemlerde kurulduğu bilinen bu Bektaşi tekkesine, bölge halkını İslâm’a ısındırmadaki rolü sebebiyle Alperenler Tekkesi de deniyor. Hacı Bektaş-ı Veli’nin müritlerinden Sarı Saltuk tarafından kurulduğu inancıyla Sarı Saltuk Tekkesi dendiği de vaki. Gerçi Sarı Saltuk’un Balkanlar’da o kadar çok yerde makamı var ki, bunlardan hangisinin gerçek, hangisinin sahte olduğu bilinmiyor. Belki Sarı Saltuk namında birden fazla kişi vardır, belki de Sarı Saltuk hakiki makamının bilinmesini istemediği için şaşırtmaca yapmıştır, bilinmez. Neticede bu tür yerler biraz da efsanelerle ayakta duruyor.

Suyun çıktığı mağaraya botla girilebiliyor

Suyun çıktığı mağaraya botla girilebiliyor

Tekke kompleksi içerisinde türbe, mescit, dershane, çilehane, semahane, mutfak, imaret, hamam gibi bölümler mevcut. Civarda ise gelen ziyaretçilerin başta alabalık olmak üzere yemek yiyebilecekleri, çay-kahve içebilecekleri, hediyelik eşya alabilecekleri mekânlar var.

Mağaranın içinden manzara

Mağaranın içinden manzara

Tekkenin yanı başındaki dev kaya bloğu, adeta bu yapıların üzerine eğilmiş gibi duruyor. Zaman zaman kaya parçalarının düşmesiyle binalarda hasar oluşması söz konusu oluyormuş. Kayanın dibindeki mağarada 70 m derinlikten çıkan su, Avrupa’nın en büyük tatlı su kaynağı imiş. Mağaraya 20 m kadar girilebiliyor. Biz de 2013’teki ilk ziyaretimizde küçük bir botla girmiştik bu mağaraya.

Osmanlı Köyü Poçitel

Osmanlı Köyü Poçitel

Mostar’ın 30 km güneyinde bulunan Poçitel (Počitelj), özellikle Türk ziyaretçilerin yoğun ilgi gösterdiği bir Osmanlı köyü. En tepesinde bir kale bulunan köyde bütün binalar, çatılar ve yolların zemini taş kullanılarak yapılmış. Bir saat kulesi, medresesi, camisi ve hamamı da bulunan bu köy aslında bir köyden daha fazlası. Bosna Savaşı sırasında Hırvat güçlerinin saldırıları neticesinde büyük hasar gören köy, daha sonra yeniden onarılmak suretiyle eski ihtişamına kavuşmuş.

Konjic Köprüsü

Konjic Köprüsü

Saraybosna-Mostar yolu üzerinde fazla vakit harcamadan uğranılabilecek iki nokta daha var: Konjic ve Jablanica.

Bunlardan Konjic (“Konyits” şeklinde okunuyor) küçük bir kasaba. Burada görülecek önemli bir eser, 17. yüzyılda inşa edilmiş olan Konjic Köprüsü. Karayolları ve TİKA bu köprünün restorasyonunu 2009’da tamamlamış.

Vardacka Camii ve Büyük Aziz Vasili Ortodoks Kilisesi

Vardacka Camii ve Büyük Aziz Vasili Ortodoks Kilisesi

Kasabanın siluetinde bir de Bosna Savaşı’nda minaresi yıkılan ve savaşı hatırlatması için tamir edilmeyen Vardacka Camii (Vardačka Džamija) görünüyor. Konjic yakınlarında ayrıca muhtemel bir nükleer saldırıya karşı 1953-1979 yılları arasında inşa edilen Tito’nun Sığınağı (Titov Bunker) var. Biz gitmedik ama ilgilenenlerin ziyaretine açık bir yer.

Jablanica'daki yıkık köprü

Jablanica’daki yıkık köprü

Jablanica (“Yablanitsa” okunuyor) ise yıkılmış bir köprü ile hatırlanan küçük bir kasaba. Neretva Nehri üzerindeki bahse konu köprü 1943 yılında 2. Dünya Savaşı sırasında Tito güçleri tarafından patlatılarak Nazilerin geçişi engellenmiş. Sonradan “Neretva Köprüsü” adıyla çekilen film vesilesiyle bu köprü tekrar yapılıp senaryo gereği yeniden yıkılmış. Yıkık köprü ve olay mahallindeki lokomotif daha sonra orada öylece bırakılarak ziyaretçilerin görmesine imkân sağlanıyor.

2 Yorumlar

  1. Melike GÜL

    Görmedim, ama hep merak ediyorum.. küçük sokaklarda gezinirken kalabalık rahatsız etmiyormu??? Gerçi şimdi o kalabalıkların kaldığını sanmıyorum:))

    Yanıtla
    • GezmeKeyfi

      Kalabalık zaman zaman hareket kabiliyetinizi kısıtlıyor, hem de güzel resimler çekmenizi zorlaştırıyor, ama dar bir alanda. Fazla rahatsız etmiyor insanı. Zaten çoğunluk bizimkiler ?

      Yanıtla

GezmeKeyfi’e Bir Cevap Bırakın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir