Rusya Gezi Rehberi

MOSKOVA

 

 

Kızıl Meydan'daki Aziz Basil Katedrali

Kızıl Meydan’daki Aziz Basil Katedrali

12 Aralık 2020

Moskova‘ya ilk seyahatimi kış mevsiminin ortasında yaptım. Uçak şehir üzerinde alçaldığında ilk dikkatimi çeken şey, buz tutmuş Moskova Nehri ve orada burada buzun kilitlediği, mahsur durumdaki gemiler idi.

Kışın ayazında Kızıl Meydan. Analog fotoğraf günleri...

Kışın ayazında Kızıl Meydan. Analog fotoğraf günleri…

2004 yılındaki bu seyahatimde asıl hedefim Kazakistan’daki Baykonur Uzay Üssü idi. Baykonur Uzay Üssü Kazakistan topraklarında bulunmakla birlikte, işletme hakkı 50 yıl süreyle Rusya’ya aitti. Ben de bu üsten bir haberleşme uydusunun fırlatılışını görmek için giden heyetteydim. Yolculuğumu Moskova üzerinden yaptığım için hem giderken, hem de dönerken Moskova’da birkaç gün geçirme fırsatım olmuştu.

Moskova Nehri taşımacılıkta da yoğun kullanılıyor

Moskova Nehri taşımacılıkta da yoğun kullanılıyor

Moskova, Avrupa’da çok örneği olan “içinden nehir geçen” kentler arasında. Moskova Nehri, şehrin içerisinden kıvrım kıvrım geçerek şehre güzellik katıyor. Kilometreler boyu süren bir akışın ardından Volga (İdil) Nehri’ne kavuşan Moskova Nehri, taşımacılıkta da kullanılan oldukça uzun bir su yolu.

Kızıl Meydan'ın genel görünümü

Kızıl Meydan’ın genel görünümü

Bir Moskova gezisinin başlangıç noktası hiç şüphesiz Kızıl Meydan olmalı. Moskova’yı Kızıl Meydan’sız düşünmek imkânsız. 15. yüzyıldan beri hem şehrin kalbi, hem önemli olayların gerçekleştiği mekân olarak bu meydan herhangi bir meydandan daha öte anlam taşıyor. Meydanı çevreleyen yapılarda mimari anlayış ve renk bakımından uyum ve tutarlılık bulunduğu söylenemez. Yine de her eser kendi içinde bir güzellik ve elbette tarihi değer taşıyor.

Kremlin Sarayı'nın kuleleri

Kremlin Sarayı’nın kuleleri

Kızıl Meydan ile Moskova Nehri arasındaki yaklaşık 72 dönümlük alanda Kremlin Sarayı bulunuyor. Saray, çok sayıda yapıdan ve bahçelerden meydana gelen bir kompleks. Üzerinde yer yer gösterişli kuleler bulunan kızıl renkli yüksek bir duvarla çevrili. Kulelerin her birinin ayrı bir adı ve hikâyesi var. Geçmişte Rus çarlarının, günümüzde ise Rusya Devlet Başkanı’nın çalışma mekânı bu sarayın içerisinde yer alıyor. Sarayın bazı bölümleri ücreti mukabili ziyaretçilerin girişine açık.

Kremlin'in içinde Rus tarihini özetleyen devlet armaları

Kremlin’in içinde Rus tarihini özetleyen devlet armaları

2005 yılında bakanlar düzeyinde bir toplantı vesilesiyle bulunduğumuz Moskova’da yemekli gala programı Kremlin Sarayı’nda düzenlenmişti. İçeride gerçekten görkemli bir manzara vardı. Basamakların iki yanına sıralanmış son derece seçme, bir örnek giyimli genç kızların arasından geçerken heyet üyelerimizden birisinin sarf ettiği “herhalde Cennet-i Âlâ’ya da böyle çıkılıyor” sözleri hepimizi gülümsetmişti.

Lenin'in Mozolesi

Lenin’in Mozolesi

Kızıl Meydan’da Kremlin’in duvarı dibine Lenin’in Mozolesi inşa edilmiş. Biz girmedik ama ziyarete açık olan mozolede Lenin’in tahnit edilerek, yani ilaçlanarak korunan cesedi cam bir fanus içerisinde sergileniyormuş.

Aziz Basil Katedrali

Aziz Basil Katedrali

Kızıl Meydan’daki en büyük olmasa bile görselliği en yüksek yapı Aziz Basil Katedrali veya diğer söylenişiyle Aziz Vasil Katedrali. Rusların Kazan Hanlığı ve Astrahan Hanlığı’na karşı kazandığı zaferin şerefine Çar Korkunç İvan tarafından 1555-1561 yılları arasında inşa edilmiş. Soğan şeklindeki kubbeleri ve capcanlı renkleriyle Kızıl Meydan’ın sembol binası burasıdır dersek abartmış olmayız. Görselliği dolayısıyla Kremlin Sarayı ile zaman zaman karıştırılan Katedral, günümüzde müze olarak kullanılıyor.

Rusların "Sümerbank"ı GUM Alışveriş Merkezi

Rusların “Sümerbank”ı GUM Alışveriş Merkezi

Kızıl Meydan’ın uzun kenarlarından birinde 250 metre boyunca uzayan ve ilk bakışta bir sarayı andıran bir bina var. Burası GUM Alışveriş Merkezi. Bu bina, 19. asrın sonlarında 1200 mağazayı barındıran çok katlı bir merkez olarak inşa edilmiş. Sovyetler Birliği döneminde bir süre devlet dairesi olsa da, sonradan komünist devletin sembollerinden olmak üzere “devlet mağazası” olarak faaliyete geçmiş.

Kremlin Sarayı'ndaki gala programından bir görünüm

Kremlin Sarayı’ndaki gala programından bir görünüm

Başka şehirlerde de aynı işi gören “GUM”lar varmış o dönemde. Bir nev’i bizim “Sümerbank” yani. Yalnız bizim Sümerbank’lar bu mağazanın yanında oldukça mütevazı kalır. Şimdi Kızıl Meydan gibi en merkezi yerde, çok rağbet gören, dünya çapında markalara ev sahipliği yapan, bu yüzden de oldukça pahalı bir alışveriş merkezi. Komünist devletin sembolü iken kapitalist tüketim kültürünün en önde gelen unsuru haline gelmek. İlginç bir dönüşüm…

Bu Moskova'daki Kazan Katedrali. Bir tane de St. Petersburg'da var.

Bu Moskova’daki Kazan Katedrali. Bir tane de St. Petersburg’da var.

GUM Alışveriş Merkezi’nin bittiği köşede bulunan Kazan Katedrali, genellikle şatafatlı olmasına alıştığımız Ortodoks kiliselerinin nispeten sade bir örneği. Yine de altın rengi kubbesi ve kırmızı ile yeşilin uyumlu birlikteliği ile güzel bir görüntü veriyor. İlk yapımı 17. yüzyılda ama 1936’da Kızıl Meydan’ın sadece törenler için kullanılmasını isteyen Stalin’in emriyle yıktırılıyor. 1993’te ise aslına benzer şekilde yeniden inşa ediliyor.

Devlet Tarih Müzesi

Devlet Tarih Müzesi

Meydanın öbür ucunda, Aziz Vasil Katedrali’nin tam karşısında kıpkızıl rengi ve gösterişli mimarisi ile göze çarpan bir bina var: Devlet Tarih Müzesi. Yapımı 19. asrın sonlarına uzanan müzede 4,5 milyon parça eser bulunuyormuş. Müzenin iki yanındaki geçişler adeta Kızıl Meydan’ın giriş kapıları gibi.

Moskova Nehri'nde akşam tekne sefası

Moskova Nehri’nde akşam tekne sefası

Görüldüğü gibi Kızıl Meydan, ziyaretçilerin epeyce vakit geçirebilecekleri, şehrin çok sayıda önemli eserini temaşa edebilecekleri, hoş resimler çekebilecekleri bir alan. Bununla birlikte bu şehir Kızıl Meydan’dan çok daha fazlasını vaad ediyor misafirlerine. Sadece Kızıl Meydan’ın dört bir tarafında, yürüme mesafesi içerisinde bile bir Moskova ziyaretçisinin ilgisini çekebilecek sayısız mekân var. Kiliseler, sanat merkezleri, müzeler, estetik binalar… Ayrıca Moskova Nehri kenarında hoş yürüyüşler, belki nehirde keyifli bir tekne turu…

Arka planda Bolşoy Tiyatrosu

Arka planda Bolşoy Tiyatrosu

Meydana çok yakın bir mesafede Rusların meşhur Bolşoy Tiyatrosu bulunuyor. Burada bir opera veya bale gösterisi izlemek meraklısına çok şey ifade ediyor. Bunun için de hep kapalı gişe oynuyormuş. Ayrıca buradaki ekibin dünyanın muhtelif yerlerindeki turneleri de çok büyük ilgi ile takip ediliyor.

Kurtarıcı İsa Katedrali

Kurtarıcı İsa Katedrali

Kurtarıcı İsa Katedrali, Moskova Nehri’nin kıyısında, oldukça gösterişli yapısıyla görülmesi gereken mekânlardan biri. İlk olarak 19. yüzyılda yapılan, sonradan Stalin tarafından yıktırılan eski katedralin bulunduğu bu alana 1995-2000 yıllarında yeniden yaptırılmış. Nehirden de, karadan da etkileyici bir manzarası var.

Arbat Sokağı'nda

Arbat Sokağı’nda

Moskova’ya gidip de Arbat Sokağı’nı görmeden olmaz. Geçmişte birçok sanatçının yaşadığı, sanatını icra ettiği, bugün ise sanat eseri ürünler ve hediyelik eşyalar başta olmak üzere alışveriş yapılabilen, ama daha çok gezip dolaşılan bir sokak. Araç trafiğine kapalı.

Puşkin ve Natali'nin heykelleri

Puşkin ve Natali’nin heykelleri

Sokağın bir yerinde Aleksandr Puşkin’in yaşadığı ev ile bu evin önüne dikilmiş Puşkin ve karısı Natali’nin heykelleri dikkat çekiyor. Puşkin Ruslar için çok önemli. 37 yaşında ölmesine rağmen çok önemli eserler bırakmış, hatta modern Rus edebiyatının kurucusu kabul ediliyor. Bundan dolayı Moskova’da pek çok yere heykeli dikilmiş, adına müzeler inşa edilmiş, birçok mekâna ismi verilmiş.

Kremlin'in içinden bir görünüm

Kremlin’in içinden bir görünüm

Bu vesileyle ifade edelim, Ruslarda edebiyatın yanı sıra sanatın her dalı çok önemli. Bu alanlarda insan yetiştirmek Rus maarif sisteminin çok önem atfettiği bir misyon. Sanat ve kültür faaliyetlerinin icra edildiği mekânlara da aynı derecede ehemmiyet veriliyor. Benzer bir durum spor için de geçerli. Sporcu yetiştirilmesi için de özel programlar uygulanıyor.

Şehirden genel bir görünüm

Şehirden genel bir görünüm

Geçmişte SSCB dış dünya için kapalı bir kutu görünümünde olduğundan, Rusların piyasada en çok göründüğü alanlar sanat ve spor idi. İkisinde de çok başarılı oldukları için sanatçı ve sporcular ülkenin en önde gelen propaganda malzemeleri gibiydiler adeta. İşin propaganda tarafı mutlaka önemli, fakat bugün daha iyi anlaşılıyor ki bu iki alana verilen değer sadece propaganda amaçlı değilmiş. Yüzyıllar boyu benimsenip uygulanagelen milli bir tavırmış…

Hediyelik eşya dükkanında bir Türk kızı. Kırgız veya Özbek asıllı.

Hediyelik eşya dükkanında çalışan bir Türk kızı. Kırgız veya Özbek asıllı.

Moskova alışveriş amaçlı gidilecek bir şehir değil. Fiyatlar genellikle çok pahalı. Arbat Sokağı’ndaki hediyelik eşya satıcıları turistlerin pazarlık tekliflerine alışkınlar. Fakat Moskova’nın farklı yerlerindeki bazı satıcıların pazarlık tekliflerini çok soğuk karşıladıklarına şahit olduk. “Pazarlık mı, o da ne, ilk senden duydum” gibi bir ifadeyle. Rus tipi ticaret anlayışının, hatta hayat tarzının neticesi olsa gerek. Akdeniz tipi sıcakkanlı esnaf modeli, buz gibi Rus esnaf modeline karşı…

Yedi Kız Kardeş'ten biri

Yedi Kız Kardeş’ten biri

Moskova’yı gezenlerin dikkatinden kaçmayacak bir şey, şehrin farklı yerlerinde bulunan, birbirine çok benzer görünümdeki yedi adet gökdelen. Bunlara “Yedi Kız Kardeş” deniyor. Zamanında 8 adet planlandıysa da birinin yapımından vazgeçilmiş. Gotik mimarinin modern bir yorumuyla inşa edilmişler. 1947-1955 yılları arasında Stalin’in emriyle yapılmışlar. Stalin’in bu binaları neden yaptırdığı konusunda çeşitli tezler ortaya atılsa da, neticede o dönem için dosta-düşmana karşı bir gövde gösterisi anlamı taşıdıkları görülebiliyor.

Binanın tepesinden komünizmin iki sembolü: Kızıl Yıldız ve sosyal konutlar

Binanın tepesinden komünizmin iki sembolü: Kızıl Yıldız ve sosyal konutlar

Günümüzde ikisi bakanlık binası, ikisi otel, ikisi zenginler için konut ve biri de üniversite binası olarak kullanılıyor. En yükseği 240 m boyu ile üniversite binası. Biz de 2005 yılındaki seyahatimizde bu gökdelenlerin otel olarak kullanılan birisinde konaklamıştık. Ücretle çıkılan tepesinden panoramik Moskova manzarasının keyfini yaşamıştık.

Resmini çekmemizi isteyen turist hanımefendinin bu ricasını geri çeviremezdik...

Resmini çekmemizi isteyen turist hanımefendinin bu ricasını geri çeviremezdik…

Bu binaların benzerleri, dönemin Doğu Bloku’na ait şehirlerde de inşa edilmiş. Varşova’da, Prag’da, Bükreş’te ve Kiev’de Yedi Kız Kardeş’in akrabası diyebileceğimiz benzerleri bulunuyor.

Novodeviçi Mezarlığı'nda Nikolai Gogol'ün mezarı

Novodeviçi Mezarlığı’nda Nikolai Gogol’ün mezarı

Moskova’ya giden Türklerin sıkça ziyaret ettiği bir yer daha var: Novodeviçi Mezarlığı. Mezarlık gerçekten çok güzel düzenlenmiş. Ağaçlar ve çiçekler arasında sanat eseri heykellerle bezenmiş. Birçok tanınmış sanatçı ve devlet adamının defnedildiği yer burası.

Nazım'ın mezarı

Nazım’ın mezarı

Ama bu mezarlığı Türk ziyaretçiler için anlamlı kılan şey, Nazım Hikmet ve eşi Vera’nın mezarlarının burada bulunuyor olması. Ziyaretlerimizin ikisinde biz de Nazım’ın mezarına uğradık.

Serçe Tepeleri düğün yapanların da sıkça uğradığı yerlerden

Serçe Tepeleri düğün yapanların da sıkça uğradığı yerlerden

Şehir merkezine birkaç kilometre mesafede bulunan Serçe Tepeleri, bulunduğu konum dolayısıyla şehrin yüksekten seyredilmesine imkân veren bir bölge. Bu bölgede mesire amaçlı yerlerin yanı sıra, Yedi Kız Kardeş’in en yükseği olan Moskova Devlet Üniversitesi binası ve Moskova Devlet Sirki de bulunuyor.

Serçe Tepeleri'nden Lujniki Stadyumu'nun görünümü

Serçe Tepeleri’nden Lujniki Stadyumu’nun görünümü

Moskova Nehri’nin hoş bir kıvrımla güzelleştirdiği alanda yer alan Lujniki Stadyumu ise 1980 Moskova Olimpiyat Oyunları’nın açılış ve kapanışına ev sahipliği yapan mekân. Hatırlanacağı üzere bu olimpiyat oyunları, Sovyetler’in Afganistan’ı işgali dolayısıyla Türkiye dâhil birçok ülke tarafından boykot edilmişti.

Nazım'ın eşi Vera Tulyakova-Hikmet'in mezarı

Nazım’ın eşi Vera Tulyakova-Hikmet’in mezarı

Moskova’yı anlatırken Moskova Metrosu’na değinmeden olmaz. 400 km’yi bulan hat uzunluğu ve 200’den fazla durakla her gün 10 milyon insanı taşıyan, dünyanın en büyük birkaç metrosundan birisi. Fakat Moskova Metrosu’nu asıl özel kılan yönü, istasyonlarının birer sanat eseri olarak inşa edilmiş olması. Bazı istasyonlar size bir sarayın kabul salonunda bulunuyormuşsunuz hissini veriyor. Duvar ve tavan süslemeleri, tablolar, heykeller ve diğer görsel unsurlar, yolculuk yapmayacak olanları bile bu istasyonları görmeye davet ediyor. Metronun bir özelliği de başta nükleer saldırı olmak üzere her türlü tehdide karşı sığınak olarak planlanması.

Moskova'da "Beyaz Saray" olarak da anılan Hükümet Merkezi

Moskova’da “Beyaz Saray” olarak da anılan Hükümet Merkezi

Moskova’ya dair bütün gezi yazıları eksik kalmaya mahkûm. Zira her adımda, görmeden geçmek istemeyeceğiniz bir eser karşılıyor sizi. Üstelik her eserin nakledecek bir hikâyesi var. Herhangi bir başka şehirde olsa üzerine basa basa anlatılacak kıymette bir mekân, Moskova’nın sahip olduğu onca varlık içerisinde kendine yer bulmakta zorlanacaktır.

Yedi Kız Kardeş'in bir diğeri

Yedi Kız Kardeş’in bir diğeri

Unutmayalım, burası St. Petersburg’un iki asırlık başkentlik dönemi hariç, 14. asırdan günümüze Rusların kurduğu bütün devletlerin başkenti ve koskoca bir sosyalist dünyanın merkezi idi. Bu kurumların, propaganda ve gövde gösterisinin her türünden beslendiği ise kimsenin meçhulü değil. Tabiatıyla böyle bir kentte inşa edilen eserlerin de her türlü şatafat ve gövde gösterisine müsait boyutta ve estetikte olması kaçınılmazdı.

Aziz Basil manzarası ile Moskova bahsini kapatalım

Aziz Basil manzarası ile Moskova bahsini kapatalım

Hâsıl-ı kelâm, Moskova’yı ziyaret edeceklerin, önceden iyi ders çalışıp gelmelerini tavsiye ederim. Saraylar, kilise ve manastırlar, park ve bahçeler, hayvanat bahçeleri, müzeler, sanat merkezleri ve diğerleri arasında bir kültür şokuna hazır olmalarını da. Ziyaretçilerin, eğer bir parça da özel ilgi alanlarına sahip iseler, mesela tarihe ve mimariye merakları varsa ya da müze, sergi ve sanat merkezlerinde vakit geçirmekten keyif alıyorlarsa, asgari birkaç günü bu şehre ayırmaları gerekiyor.

9 Yorumlar

  1. Halil Severcan

    Yıllarca soğuk iklimi kadar kapalı rejimi ilede demirperde olma özelliğini taşıyan bir coğrafya da alabildiğince hür dolaşmak, resimlemek ve yorumlamak bu geziyi daha da ilginç hale getirmiş.

    Yanıtla
    • GezmeKeyfi

      Turistik gezi yapanlara farklı gözle bakılmıyor artık.? İmkanı olanlara tavsiye ederim.

      Yanıtla
  2. Mehmet Dönmez

    Sayın Valim.
    Her zamanki akıcı üslubunuzla ve fotoğraflarla hem Moskova’yı hızlı bir biçimde gezmiş olduk, hem de mutlaka görme hevesi uyandı.
    Kim bilir bir tura katılıp gezeriz bir zaman Allah izin verirse.
    Belki uzun bir programla Moscova ve Sn. Petersburg’a gideriz inşallah.
    Elinize, gönlünüze ve kaleminize sağlık.

    Yanıtla
    • GezmeKeyfi

      Değerli Abim, ilginize teşekkürler. İnşallah oralara gitme dileğiniz gerçekleşir. Gönüllü rehberiniz hazır. ?

      Yanıtla
      • Anonim

        Teşekkür ederim.?

        Yanıtla
  3. Halit YALÇIN

    Elinize yüreğinize sağlık. Gerçekten Moskova’yı gezmiş gibi oldum.
    Anlatma biçiminiz, duru Türkçenizle birlikte insanı adeta mest ediyor.
    Yazılarınızı okuyunca, acaba bu dostum yanlış bir meslek mi seçti de bizi çok daha fazla yazı ve kitaptan mahrum bıraktı, diye düşünmüyor değilim.
    Lâkin “her şey de bir hayır vardır” düsturunun ne kadar da isabetli olduğunu bir kez daha görüyorum bu yazılarınız ile…
    Ne diyeyim, Rabbim size zihin açıklığı versin, hatırlama gücünüzü hiç eksik etmesin ki bunlar gibi yüzlerce yazınızı okuma zevkinden mahrum olmayalım.
    Selâm ve muhabbetle….

    Yanıtla
    • GezmeKeyfi

      Çok teşekkür ederim sevgili Halit Bey. İlginiz ve iltifatlarınız yeni yazılar için teşvik ediyor. Benimki yazarlık değil, amatör bir heves. Sıkmadan okunabilmesi için gayret sarf ediyorum. Seçtiğim fotoğraflarla daha ilginç hale getirmeye çalışıyorum. Hepsi amatörce. Selamlarımla…

      Yanıtla
  4. M.T

    Çok güzel yazmışsın eline sağlık.
    Yenilerini bekliyoruz

    Yanıtla
    • GezmeKeyfi

      Çok sağol. İnşallah yeni yazılar gelecek…

      Yanıtla

Halil Severcan’e Bir Cevap Bırakın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir