Özel Dosya

FİLİSTİN

 

 

Zeytindağı’ndan Mescid-i Aksa manzarası

Bir Türk Kudüs’ü yoktu. Bir Arap Kudüs’ü var mıydı? Hayır. Ne Katolik, ne Ortodoks, ne de Yahudi Kudüs’ü!…

Falih Rıfkı ATAY (Zeytindağı)

26 Aralık 2020

Filistin insanlık tarihinin, özellikle dinler tarihinin en önemli olaylarına şahitlik etmiş coğrafyalardan biri. İsimleri ve hayat hikâyeleri bilinen onlarca peygamberin konup göçtüğü bir toprak parçası. Kutsal kitaplardaki peygamber kıssalarının pek çoğunun yaşandığı canlı sahne.

Zeytindağı'ndan Kubbetü's-Sahra

Zeytindağı’ndan Kubbetü’s-Sahra

Kudüs ise Filistin’in kalbi. Üç semavi din için müşterek ve mukaddes bir tek yerden bahsedilecekse, Kudüs işte orası…

Bir Kadim Kudüs görüntüsü

Bir Kadim Kudüs görüntüsü

Bazen bu üç dine ait mekânlar, simgeler ve inanışlar Kudüs’te müşterekleşiyor. Bunun en iyi örneği Hz. İbrahim’in (AS) ortak ata olarak kabul edilmesi.

Hz. Peygamber'in (SAV) Kubbetü's-Sahra'nın içerisindeki bu kayadan Mi'raç'a çıktığı rivayet ediliyor.

Hz. Peygamber’in (SAV) Kubbetü’s-Sahra’nın içerisindeki bu kayadan Mi’raç’a çıktığı rivayet ediliyor.

Bazen de bu dinlerin her biri için Kudüs’ün önemi zirve yapıyor. Müslümanlar için Mescid-i Aksa’nın ilk kıble olması ve Hz. Peygamber’in (SAV) Mi’raç’a buradan çıktığına inanılması… Hıristiyanlar için Hz. İsa’nın (AS) çarmıha gerilip defnedildiğine inandıkları Kıyame (Kutsal Kabir) Kilisesi’nin Kudüs’te yer alması ve buranın hac mekânı sayılması… Yahudiler için ise Süleyman Mabedi’nin Kudüs’te bulunması, daha da önemlisi bu bölgenin Arz-ı Mev’ud’un, yani kendilerine vaad edildiğine inandıkları topraklar olması gibi.

Hıristiyanların hac mekânı Kıyame Kilisesi

Hıristiyanların hac mekânı Kıyame Kilisesi

Kısacası Kudüs, her bir taşın üç hikâyesinin olduğu bir belde…

Akdeniz'e nazır Yafa şehri

Akdeniz’e nazır Yafa şehri

Dini bakımdan mutlak surette ziyaret edilmesi gereken bir yer olmasının yanı sıra Filistin, turistik seyahatlerin de liste başı olmayı fazlasıyla hak ediyor. Başta Kudüs kenti olmak üzere bütün Filistin bölgesinin dışında, dolaşırken her adımınızda binlerce yıllık bir geçmişe dokunduğunuz, insanlık tarihine dönüm noktası olmuş bunca hadiseyi ruhunuzla teneffüs ettiğiniz ve tarihin akışını değiştirmiş onlarca şahsiyetin ayak izlerini takip ettiğiniz bir başka coğrafya yok.

Kudüs'ten bir Kadim Şehir manzarası

Kudüs’ten bir Kadim Şehir manzarası

Kudüs’ün taşla bezenmiş dar sokakları sizi asırlar öncesine doğru bir zaman yolculuğuna çıkarırken, kutsal kitaplardaki peygamber kıssalarının referansı olan mabedler ve sair mekânları gezmekle bitiremiyorsunuz.

Eriha'nın girişindeki bu anahtar, İsrail'in sürgün ettiği Filistinlilerin bu topraklara geri döneceklerine dair ettikleri yemini temsil ediyor

Eriha’nın girişindeki bu anahtar, İsrail’in sürgün ettiği Filistinlilerin bu topraklara geri döneceklerine dair ettikleri yemini temsil ediyor

Bir grup arkadaş ve aileleri ile birlikte 2020 yılı Ocak ayının son günlerinde bir Filistin gezisi yaptık. Bu seyahatimizde Kudüs, Yafa, El-Halil ve Eriha’yı gördük. Lût Gölü’nün kıyısına da şöyle bir uğradık.

Deniz seviyesinden 420 metre aşağıda olan Lut Gölü (Ölü Deniz). Sarı tabela mayın uyarısı yapıyor. Gölün karşı tarafı Ürdün toprakları.

Deniz seviyesinden 420 metre aşağıda olan Lut Gölü (Ölü Deniz). Sarı tabela mayın uyarısı yapıyor. Gölün karşı tarafı Ürdün toprakları.

Covid-19 salgını henüz bizim için bir tehdit boyutuna gelmemişti. Dolayısıyla tedbirler de henüz yürürlükte değildi. Fakat uçaktaki Uzakdoğulu yolcuların tamamında maske vardı. Yani bu seyahatimizi kıl payı aradan çıkarmış olduk. Ayrıca buraya daha önceden gelmemiş olmak gibi bir büyük eksikliği telafi etmiş olduk.

Kudüs'te Hz. Davud'un kabri başında bir Yahudi ve bir Müslüman...

Kudüs’te Hz. Davud’un (AS) kabri başında bir Yahudi ve bir Müslüman…

Bu yazıyı gezi yazısı formatından uzaklaşarak genel bir değerlendirme, bir “Özel Dosya” halinde kaleme alıyorum. Şehirlerin gezilecek noktalarını tek tek anlatmak yerine, yaşanan ortamı gözlemleyebildiğimiz kadarıyla ve genel bir bakışla izah etmeye çalışacağım. Anlattığım ya da anlatmadığım mekânların zihinde daha iyi canlanması için resimlere ve resim altı yazılara sık sık müracaat edeceğim.

Yağmur sonrası Kubbetü's-Sahra

Yağmur sonrası Kubbetü’s-Sahra

Yine belirtmem lazım ki Filistin gibi müstesna bir coğrafyayı anlattığım bu yazıda keşke sadece gezdiğimiz yerlerin güzelliklerini anlatıp maneviyatını yansıtabilseydim. Fakat söz konusu Filistin olunca siyasi sorunlar ve günlük hayatın zorluklarından azâde bir gezi yazısı yazmak maalesef imkânsız.

Yafa Saat Kulesi, II. Abdülhamid'in tahta çıkışının 25. yıldönümü münasebetiyle inşa edilmiş (1900-1903).

Yafa Saat Kulesi, II. Abdülhamid’in tahta çıkışının 25. yıldönümü münasebetiyle inşa edilmiş (1900-1903).

Filistin denince birçok kişinin hayalinde verimsiz, çöl benzeri araziler canlanıyor. Doğrusu böyle alanlar da yok değil. Lâkin Filistin coğrafyasının muhtelif bölgelerinde zeytin, hurma ve narenciye başta olmak üzere pek çok meyve ve sebze çeşidi yetişiyor. Yafa portakalı bunlardan biri.

Eriha'da hurma ağaçları

Eriha’da hurma ağaçları

Türkiye’de “Kudüs hurması” olarak bilinen hurma çeşidinin bazen İsrail malı diye tercih edilmediğine şahit oluyoruz. Filistin’de öğrendik ki hurma üretiminin hemen hemen tamamı Müslümanlarca yapılıyormuş. Ama İsrail devleti ihracat ve ithalat konularında Müslümanlara zorluk çıkardığı için Müslümanlar Yahudi firmaları ile ortaklık kurarak hurmalarını ihraç edebiliyormuş.

Kıyame Kilisesi içinde Hıristiyanların Hz. İsa'nın yıkanıp defnedildiğine inandıkları yer

Kıyame Kilisesi içinde Hıristiyanların Hz. İsa’nın (AS) yıkanıp defnedildiğine inandıkları yer

Kendisine böylesine anlam yüklenen bir toprak parçası, tabiatıyla pek çok inanç ve medeniyet için bir cazibe alanına dönüşüyor. “Coğrafya’nın kader olduğu”nun daha mücessem bir başka örneği olmasa gerek. Kudüs’ün uzun tarihi boyunca onlarca sefer el değiştirmesi, bu sırada defalarca yerle bir edilmesi ve yeniden inşası hep bu sebepten. Bugün yaşadığı karmaşa ve müşkülat da öyle.

Tüm Milletler Kilisesi, Zeytindağı eteklerinde, Hz. İsa'nın ihanete uğradığı için üzülerek ağladığına inanılan yerde inşa edilmiş. Bahçesindeki zeytin ağaçlarının o dönemden kaldığı ve Hz. İsa'nın bunları gördüğü rivayet ediliyor.

Tüm Milletler Kilisesi, Zeytindağı eteklerinde, Hz. İsa’nın (AS) ihanete uğradığı için üzülerek ağladığına inanılan yerde inşa edilmiş. Bahçesindeki zeytin ağaçlarının o dönemden kaldığı ve Hz. İsa’nın (AS) bunları gördüğü rivayet ediliyor.

Günümüzde Kudüs’te ve genel anlamda Filistin’de şahit olunan travmatik hal sadece bu bölgenin sakini Müslümanlar ve İslam âlemi için değil, orada yaşayan-yaşamayan herkes, her kesim ve her toplum için hüzün verici. Bir adı da “Darüsselam” (“Jerusalem” ya da “Yeruşalim”), yani “Barış Diyarı” olan bu topraklar, adının çağrıştırdığının aksine, tarihin ancak belli dönemlerinde barış ve istikrar görmüş. Tarihin şu anda içinden geçilen kesitinin bir barış dönemi olmadığı ise kesin.

Kadim Kudüs'teki bir dükkanda Türkiye sevgisinin resmi...

Kadim Kudüs’teki bir dükkanda Türkiye sevgisinin resmi…

Kudüs’te yerleşik farklı din mensuplarının yaşadığı mahallelerin içiçe oluşu, bu şehrin bir “eritme potası” mantığı içerisinde, herkesin farklılıklarıyla kabullenilmiş olabileceği fikrini akıllara getiriyor. Gerçekten de geçmişte böyle zamanlar olmasa bugüne kadar bütün bu kesimlerin iç içe kalması mümkün olmazdı.

Bu da Kudüs simidi...

Bu da Kudüs simidi…

Nitekim “Kadim Şehir” denilen muhitte dört mahalle birbirine komşuluk yapıyor: Müslüman Mahallesi, Yahudi Mahallesi, Hıristiyan Mahallesi ve Ermeni Mahallesi. Buraların da pek homojen olduğunu söyleyemeyiz. Bunun en belirgin örneği, Yahudi Mahallesi’nin sakinlerinin çoğunlukla Yahudi, dükkân sahiplerinin ekseriyetinin ise Müslüman oluşu. Müslüman esnaftan alışveriş yaparken yanınızdan siyahlar içinde, fötr şapkalı ve sakallı Yahudilerin geçmesi vaka-i âdiyeden.

Kubbetü's-Sahra'nın tavan süslemeleri

Kubbetü’s-Sahra’nın tavan süslemeleri

Bu vesileyle ifade edelim, karşıdan gelen Yahudiler genellikle kafalarını yere eğip geçiyorlar; sizinle göz göze gelmekten imtina ediyorlar. Çünkü Müslüman gençlerle göz göze gelmeleri bir tahrik gibi algılanıp kavgaya sebebiyet verebilirmiş, bundan kaçınıyorlarmış. Buradan bir kez daha anlaşılacağı üzere Kudüs bugün her an patlamaya hazır bir barut fıçısı gibi.

Burak Duvarı. Yaygın bilinen adıyla Ağlama Duvarı. Alana başı açık girilemiyor. Kafaya mutlaka bir başlık takmak gerekiyor.

Burak Duvarı. Yaygın bilinen adıyla Ağlama Duvarı. Alana başı açık girilemiyor. Kafaya mutlaka bir başlık takmak gerekiyor.

İlginç bir ayrıntıyı da paylaşalım: Birçok yerde Yahudilerin resim ve videolarını çektik ama hiçbir olumsuz tepki almadık. Mesela “Ağlama Duvarı” tabir edilen yerin hem açık, hem de kapalı bölümünde, üstelik de ibadet etmekte olan, dua ve Tevrat okuyan Yahudilerin oldukça yakın mesafeden çekimlerini yaparken dahi herhangi bir itirazla karşılaşmadık.

Burak Duvarı'nın kapalı bölümü

Burak Duvarı’nın kapalı bölümü

Ağlama Duvarı” ya da “Batı Duvarı” denilen mekân İslamî literatürde “Burak Duvarı” olarak adlandırılıyor. Bunun gerisinde Mi’raç sırasında Hz. Peygamber’in (SAV) bineği olan Burak’ı bu duvara bağladığına dair inanç var.

Eriha yakınlarındaki bu bölge Hz. İsa'nın 40 gün şeytanla imtihan edildiği Ayartma Dağı. Resimde bu dağa inşa edilen manastır görülüyor.

Eriha yakınlarındaki bu bölge Hz. İsa’nın (AS) 40 gün şeytanla imtihan edildiği Ayartma Dağı. Resimde bu dağa inşa edilen manastır görülüyor.

Bugün Filistin’in tamamında fiili bir İsrail kontrolü var. Filistin Devleti olarak kabul edilen yerler bile devlet olmanın en temel şartlarından mahrum. Buralarda da güvenliğin İsrail asker ve polisince sağlanıyor olması, kamu hizmetlerinin çok büyük ölçüde İsrail kurumlarınca verilmesi, alışverişlerde İsrail Parasının (Yeni Şekel) kullanılması gibi durumlar Filistin Devleti’ni kâğıt üzerinde kalmaya mahkûm ediyor.

Mescid-i Aksa kapısında İsrail polis kontrolü

Mescid-i Aksa kapısında İsrail polis kontrolü

Sadece Müslümanların girebildiği Mescid-i Aksa’nın kapılarında kontrolün Yahudi polis tarafından yapılması ironinin zirvesini teşkil ediyor. Yahudi polisler girenlerin Müslüman olup olmadığını anlamak için bazen sorgulayıp Kur’an’dan sûreler okutuyor, bazen spontane “selamün aleyküm” deyip “aleyküm selam” cevabını alınca, bazen de memleketinizi sorup Müslüman ülke vatandaşı olduğunuzu anlayınca geçişinize müsaade ediyor.

Zaman zaman Mescid-i Aksa diye de adlandırılan Kıble Mescidi

Zaman zaman Mescid-i Aksa diye de adlandırılan Kıble Mescidi

İsrail yönetimi gerginlik beklenen günlerde, özellikle cuma namazı ve sabah namazı saatlerinde Mescid-i Aksa girişlerinde kısıtlama yapabiliyor. Böyle zamanlarda yerli Filistin halkından belirli yaşın altında olanların girişine müsaade etmeyebiliyor. Diğer taraftan Batı Şeria ve Gazze’de yaşayanların Kudüs’e girişleri izne tabi olduğundan, bu bölgelerde yaşayan Filistinli bir Müslümanın hayatı boyunca Mescid-i Aksa’nın kapısından içeri adım atamaması ihtimal dâhilinde.

Hz. İsa'nın Göğe Yükseliş Kilisesi'ndeki bu kayadan yükseldiğine inanılıyor.

Hz. İsa’nın (AS) Göğe Yükseliş Kilisesi’ndeki bu kayadan yükseldiğine inanılıyor.

İsrail askerleri gerekli gördükleri zaman kapıları kapatıp içeriye baskın yapabiliyor, mescitlerin içine dahi pervasızca dalabiliyor veya Yahudilerin ziyareti için Müslümanları Mescid-i Aksa dışına çıkarabiliyor.

Burası Şam Kapısı. İsrail güvenlik güçleri kapıyı tutmuş, geçişlere izin vermiyor.

Burası Şam Kapısı. İsrail güvenlik güçleri kapıyı tutmuş, geçişlere izin vermiyor.

Biz de kısacık ziyaretimiz sırasında bunun bir örneğine şahit olduk. İsrail askeri Mescid-i Aksa’nın içindeki bir kişiyi gözaltına almak için ikindi namazı öncesi kapıları kapattı, akşam namazı saatine kadar içeridekileri dışarıya, dışarıdakileri de içeriye bırakmadı. Tabii Filistinliler buna tepki gösterince kapılarda –bizim de gözlerimizin önünde– defalarca arbede yaşandı.

Zeytindağı'ndan Mescid-i Aksa manzarası. Soldaki gri kubbe Kıble Mescidi'ne, sağdaki altın rengi kubbe Kubbetü's-Sahra'ya ait

Zeytindağı’ndan Mescid-i Aksa manzarası. Soldaki gri kubbe Kıble Mescidi’ne, sağdaki altın rengi kubbe Kubbetü’s-Sahra’ya ait.

Bilgi kabilinden paylaşalım, Mescid-i Aksa denince tek bir yapıyı anlamamak lazım. Mescid-i Aksa 144 dönüm genişliğinde bir alan. Bu alan içerisinde gri kubbeli Kıble Mescidi ve altın kubbesiyle parlayan Kubbetü’s-Sahra’nın (Kaya Kubbesi) yanı sıra başka mescitler ve çeşitli yapılar bulunuyor. Kıble Mescidi ve Kubbetü’s-Sahra Emeviler tarafından inşa edilmiş. Alanın çeşitli noktalarında tarihin farklı dönemlerine ait eserler görmek mümkün.

Kıble Mescidi'nin içi

Kıble Mescidi’nin içi

Tekrar değerlendirmelerimize dönelim.

Filistin’de yaşanan olumsuz tabloda Filistinlilerin kendi aralarındaki ihtilafları çözememelerinin, bazı yerlerde (Doğu Kudüs, Batı Şeria) El-Fetih’in, diğer bazı yerlerde (Gazze) ise Hamas’ın söz sahibi olmasının rolü çok büyük. İslâm ülkeleri arasındaki parçalanmışlığın rolü de öyle. Fakat asıl belirleyici, İsrail’in para, silah, asker, polis… ne lazımsa hepsini kullanarak, uluslararası desteği de arkasına alarak adeta bir dozer gibi ezip geçmekten geri durmaması.

Kanuni tarafından Kudüs'ün El Halil Kapısı'na yazdırılan "La ilahe illallah, İbrahim Halilullah (Allah'ın dostu)" yazısı

Kanuni tarafından Kudüs’ün El Halil Kapısı’na yazdırılan “La ilahe illallah, İbrahim Halilullah (Allah’ın dostu)” yazısı

İsrail 1948’den bu yana öyle fütursuzca bir yayılmacı politika izliyor ki, Müslümanların sahip oldukları pek çok mal, mülk, ev, tarla, vb. yıllar içerisinde Yahudilerin eline geçmiş durumda. İsrail devleti şehirlerin ve belirli bölgelerin giriş-çıkışlarına kontrol noktaları kuruyor, mukaddes mekânları işgal edebiliyor.

Kadim Kudüs'ün kapılarından Esbat (Kabileler) Kapısı, üzerindeki aslan figürleri dolayısıyla Aslanlı Kapı olarak da biliniyor.

Kadim Kudüs’ün kapılarından Esbat (Kabileler) Kapısı, üzerindeki aslan figürleri dolayısıyla Aslanlı Kapı olarak da biliniyor.

Çarpıcı bir örnek, El-Halil’deki (İbranicesi Hebron) Hz. İbrahim’in (AS) kabrinin de bulunduğu Harem bölgesinde yaşanıyor. 1994’te sabah namazı sırasında fanatik bir Yahudi olan Doktor Baruch Goldstein 29 Müslüman’ı şehit etmiş, saldırının sonrasında Halil İbrahim Camii dokuz ay kapalı kalmış. Yeniden açıldığında caminin büyük bölümünün sinagoga çevrildiği görülmüş.

El-Halil'deki Harem bölgesine giriş-çıkış yapılan kontrol noktalarından biri

El-Halil’deki Harem bölgesine giriş-çıkış yapılan kontrol noktalarından biri

Zaman içerisinde İsrail bölgedeki kontrolünü hem yeni Yahudi yerleşimcilerle, hem de onların güvenliğini sağlama bahanesiyle getirdiği binlerce askerle tahkim etmiş bulunuyor. Harem bölgesinin giriş-çıkışları ise kurulan turnikeler vasıtasıyla İsrail askerleri tarafından kontrol ediliyor.

Müezzin kapıyı birkaç kere tıklatıp birkaç dakika bekledikten sonra nihayet kapı açılıyor...

Müezzin kapıyı birkaç kere tıklatıp birkaç dakika bekledikten sonra nihayet kapı açılıyor…

El-Halil’deki bu ortam, şu trajikomik olayın yaşanmasına da sebep oluyor: Halil İbrahim Camii bölünürken caminin minaresi, sinagog olarak belirlenen tarafta kalmış. Müezzin her gün ezan saatlerinde aradaki paravana gelip elindeki anahtarla kapıya vuruyor. Diğer tarafta bulunan nöbetçi İsrail polisi herhangi bir sebeple açmayı reddetmezse kapıyı açıyor, müezzinin geçip ezan okumasına müsaade ediyor. Bu acıklı olay günde beş kere yaşanıyor.

El-Halil sokakları...

El-Halil sokakları…

El-Halil’den bahsetmişken belirtelim ki bu şehir binlerce yıllık bir mirası ayaklarınıza seriyor. Taş yapılar arasındaki labirent gibi sokaklar ve geçitler sizi mistik bir atmosfere sürüklüyor. Harem bölgesinde Hz. İbrahim’in (AS) kabrinin yanı sıra oğlu Hz. İshak (AS), torunu Hz. Yakub (AS), onun oğlu Hz. Yusuf (AS) ile eşlerinin de mezarları bulunuyor. Sadece biz Müslümanlar için değil, Hıristiyanlar ve Yahudiler için de çok önemli bir mekân anlamına geliyor bu. Nitekim Hz. Yakub’un (AS) bir adının da “İsrail” olduğunu ve İsrailoğulları’nın atası olarak bilindiğini hatırlatalım.

Özel bir odada bulunan Hz. İbrahim'in kabrini pencereden resimledik...

Özel bir odada bulunan Hz. İbrahim’in (AS) kabrini pencereden resimledik…

İsrail’in hukuk tanımaz politikalarının arka planında her şeyden önce muharref Yahudilik inancının bazı unsurları yatıyor. Bunların başında bu toprakların Arz-ı Mev’ud (vaad edilmiş topraklar) olduğu ve Yahudilere kayıtsız ve şartsız verildiği anlayışı geliyor. Bir başka deyişle Yahudiler, Filistin ve civarı Allah tarafından kendilerine verildiği için, buraların ezeli ve ebedi asıl sahiplerinin kendileri olduğuna inanıyor, bunu elde etmek için ise hiçbir kural ve hukuku tanımıyor.

Tapınak Dağı'na nazır bu mezarlar Yahudiler için çok değerli... Mezarlar üzerindeki taşlar ziyaretçiler tarafından ziyaretlerine şahitlik etmesi için konuyormuş.

Tapınak Dağı’na nazır bu mezarlar Yahudiler için çok değerli… Mezarlar üzerindeki taşlar ziyaretçiler tarafından ziyaretlerine şahitlik etmesi için konuyormuş. 

Mescid-i Aksa’nın bulunduğu ve Süleyman Mabedi’ne atfen “Tapınak Dağı” olarak adlandırdıkları bu bölge, onlar için dünyadaki en kutsal yer. Zeytin Dağı ile Tapınak Dağı arasında bulunan mezarlığa gömülebilmek için radikal Yahudiler milyon dolarları bulan paralar ödemekten kaçınmıyorlar. Çünkü kıyametten sonra Sırat Köprüsü’nün burada kurulacağına ve ilk olarak burada yatanların dirilerek kısa yoldan cennete gireceklerine inanıyorlar.

Mescid-i Aksa kapılarının birinden Kubbetü's-Sahra

Mescid-i Aksa kapılarının birinden Kubbetü’s-Sahra

On Emir’in bulunduğu Ahit Sandığı’nı bulmak için Mescid-i Aksa’nın altı tünellerle delik deşik edilmiş durumda. Kazılar bugün dahi devam ediyor. Hatta zaman zaman bazı noktalarda çökmeler yaşanıyor.

Eriha yakınlarında Müslümanlarca Hz. Musa'nın kabrinin bulunduğuna inanılan Makam-ı Musa adlı mekan. Yahudiler aynı fikirde değil.

Eriha yakınlarında Müslümanlarca Hz. Musa’nın (AS) kabrinin bulunduğuna inanılan Makam-ı Musa adlı mekan. Yahudiler aynı fikirde değil.

İsrail devletinin hukuk tanımaz tavırlarını besleyen bir diğer inanış ise Yahudilerin kendilerini “seçilmiş kavim” sayıp, başka herkesin kendilerine hizmet etmek üzere yaratıldığını kabul etmeleri. Kendileri dışında herkes “hizmetçi” ya da “köle” olunca onların canları ve malları da Yahudilere helâl kılınmış oluyor doğal olarak.

Kudüs'ün etrafında giriş-çıkışları kontrol altında tutmak için İsrail'in yer yer inşa ettiği duvar

Kudüs’ün etrafında giriş-çıkışları kontrol altında tutmak için İsrail’in yer yer inşa ettiği duvar

Bütün bu inanışlar “güç”le birleşince kaçınılmaz olarak zulme dayanan bir yönetim anlayışı doğmuş. Siyonistler, vaktiyle atalarının İspanya’da, Almanya’da ve dünyanın dört bir tarafında maruz kaldıkları zulümlerin benzerlerini, daha da sinsi bir şekilde bugün bölge halkına yaşatmaktan geri durmuyorlar. Burada zulme uğrayanların sadece Müslümanlar olmadığı, Müslümanlar kadar olmasa dahi Hıristiyanların da çeşitli ayrımcılık ve zulme maruz kaldıkları da müşahede ediliyor.

Kubbetü's-Sahra'nın içerisinde Miraç'a çıkıldığına inanılan Muallak Kayası'nın (asılı kaya) altındaki küçük mescit

Kubbetü’s-Sahra’nın içerisinde Miraç’a çıkıldığına inanılan Muallak Kayası’nın (asılı kaya) altındaki küçük mescit

Bugüne kadar tecrübe edilen hukuksuz Yahudi yayılmacılığı ve bilhassa küçük çaplı “prova”lar dikkate alındığında, Müslümanların dünya üzerindeki en önemli mekânlarından biri olan Mescid-i Aksa’nın da tehdit altında bulunduğunu söylemek mümkün. Üzülerek belirtelim ki İsrail’in bu politikaları ve İslam dünyasının kendi içindeki ihtilaflar devam ettiği müddetçe Mescid-i Aksa’nın da çok uzak olmayan bir gelecekte Yahudilerin eline tamamen geçmesi ihtimal dâhilinde görünüyor.

Deniz Camii (El-Bahr Mescidi) Yafa'da ayakta kalan en eski camii. Osmanlı döneminde, tahminen 16. yüzyılda inşa edilmiş.

Deniz Camii (El-Bahr Mescidi) Yafa’da ayakta kalan en eski cami. Osmanlı döneminde, tahminen 16. yüzyılda inşa edilmiş.

İsrail devletinin hukuksuzluklarına karşı başta Müslümanlar olmak üzere uluslararası toplum tarafından gerektiğinde her türlü diplomatik hamlenin devreye sokulması bir zaruret. İsrail devletinin güce dayalı politikaları karşında uluslararası toplumun sırası geldiğinde en etkili yaptırımları sahaya sürmesi gerekiyor. Başka türlü hakkaniyet esasına dayalı bir barışa yanaşma ihtimali olmayan bir yönetimle karşı karşıya bulunduğumuz hatırdan çıkarılmamalı.

Hıristiyanlarca Hz. Meryem'in mezarının bulunduğuna inanılan kilisede Etiyopyalı rahiplerle...

Hıristiyanlarca Hz. Meryem’in mezarının bulunduğuna inanılan kilisede Etiyopyalı rahiplerle…

İslâm ülkelerinin mevcut parçalı halinin, güçlerini birleştirerek beraber hareket etmelerini zorlaştırdığı aşikâr. Ancak Mescid-i Aksa ve Kudüs söz konusu olunca bu ülkelerdeki yönetimlerin birlikte hareket etmesi bir zorunluluk haline geliyor.

Kıble Mescidi'nin alt katına Emevilerce yaptırılan Mervani Mescidi

Kıble Mescidi’nin alt katına Emevilerce yaptırılan Mervan Mescidi

Filistin’e gitmeden önce Filistin sorunu bizim için “orda bir köy var uzakta” mesabesindeydi. Birkaç günlük ziyaret vesilesiyle gördük ki, bütün dünya Müslümanları Kudüs’ü, El-Halil’i, Eriha’yı, Ramallah’ı, mümkünse Gazze’yi… mutlaka ziyaret etmeli, hatta ara sıra bu ziyaretleri yenilemeli.

Mescid-i Aksa'da İsrail polis devriyesi

Mescid-i Aksa’da İsrail polis devriyesi

Böylece bir taraftan sorunu anlama ve çözümü zorlama adına daha fazla etkide bulunabilme fırsatı yakalanacak, diğer taraftan Yahudi zulmünü hergün yaşadığı halde öz vatanını terk etmeyen insanlara destek olunacaktır.

Kadim Kudüs'ün çarşıları...

Kadim Kudüs’ün çarşıları…

Orada yaşamakta direnen, böylece bütün dünya Müslümanları adına mukaddes mekânlara sahip çıkan Filistinlilere destek olmak, biraz da bolca alışveriş yapıp para harcayarak Filistin ekonomisine katkıda bulunmaktan geçiyor. Kendi adıma söyleyeyim, ilk başta bu tavrın gerekliliğinin farkında değildim. Filistin’i gördükten sonra bu kanaate ulaştım.

Yorumsuz...

Yorumsuz…

İsrail vizesi alarak, İsrail’in kontrol noktalarından geçerek, İsrail bayrağının dalgalandığı yerlerde gezerek, vs. İsrail devletine meşruiyet kazandıracağını düşünen, bu yüzden de Filistin’e gitmekten kaçınan Müslümanların var olduğunu biliyoruz. Bu yaklaşımın, halisane niyetle dahi olsa Filistinlileri İsrail karşısında daha yalnız ve daha güçsüz bıraktığını, böylece İsrail devletinin elini biraz daha güçlendirdiğini hatırlatmak isterim.

18 Yorumlar

  1. Anonim

    Allah razı olsun kıymetli Kardeşim, hamaset vs. olmadan bilgi dolu, İslam aleminin acınası halini gözler önüne seren güzel ve özlü bir yazı olmuş. Filistin’i ve Endülüsü imkanı olan her müslümanın ibret nazarıyla gezip görmesi gerekir diye düşünüyorum.

    Yanıtla
    • GezmeKeyfi

      Çok teşekkürler ilginize. İyi okumalar…

      Yanıtla
  2. Anonim

    Emeklerinize yüreğinize sağlık olsun çok teşekkür ederim harikulade bir yazı olmuş. Resimler ile desteklenen okudukça heyecan verici bir dosya. Bu konuda kelimelerimin kifayetsiz kaldığı özel dosya adıyla sunduğunuz bu yazı için yürekten teşekkür ediyorum…

    Yanıtla
    • GezmeKeyfi

      Ben teşekkür ederim ilginize. Dileğim o ki Filistin’e dair bu güzel hissiyat makbul bir dua olur ve bu mübarek belde sulh ve sükun bulur.

      Yanıtla
  3. Halil Severcan

    Gözüne, eline, diline sağlık Rabbim gönlünüze göre verir inşallah.

    Yanıtla
    • GezmeKeyfi

      Amin. Çok teşekkür ederim. Selamlar…

      Yanıtla
  4. Sadık Altınkaynak

    Sayın Valim Kaleminize yüreğinize sağlık.

    Kudüs’e gitmek nasip olmadı. Bu seyahatnameniz sayesinde gezmiş gibi oldum. Selam ve dua ile…

    Yanıtla
    • GezmeKeyfi

      Değerli Abim, gitmek inşallah nasip olur. İlk gidilmesi gereken yerlerden birisi kesinlikle. İlginize teşekkürler.

      Yanıtla
  5. Mehmet Dönmez

    Allah razı olsun Sayın Valim.
    Anlatım ve resimler çok güzel.
    Hatıraları tazelemiş olduk.
    İnşaAllah bir bahar mevsiminde yeniden gideriz.
    Elinize, yüreğinize, kaleminize sağlık.
    ?????????

    Yanıtla
    • GezmeKeyfi

      Çok teşekkürler Kıymetli Abim. Bu duanıza kalpten “amin” diyorum.

      Yanıtla
  6. Namık Uğurlu

    Tebrikler üstadım
    Özetle konunun özünü özgün bir şekilde ortaya koymuşsunuz

    Yanıtla
    • GezmeKeyfi

      Aziz Kardeşim çok sağol. Selamlar…

      Yanıtla
  7. mustafa

    İslamın ve müslümanların halidir Filistin ve Kudüs. İsrail bu güne kadar sadece Mısır, Suriye ve Ürdün’ü yenmedi, tüm islam coğrafyası İsrail’in mağlubudur. Günümüzde hepsi önünde sıraya dizilmekle meşgul. Bu utanç hepimizin…

    Yanıtla
    • GezmeKeyfi

      Çok haklısınız. Kimsenin suçu başka yerde aramaya hakkı yok. Bütün İslam dünyasının ortak kabahati ve de sorumluluğu. Acizane bu yazıda bir parça kişiler ve devletler olarak bu sorumluluğa dikkat çekmeye çalıştım. İlginize teşekkürler…

      Yanıtla
  8. Anonim

    ???

    Yanıtla
    • Cemal ERİP

      Filistin hakkında ayrıntılı bir yazı olmuş.

      Yanıtla

GezmeKeyfi’e Bir Cevap Bırakın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir