Azerbaycan Gezi Rehberi

BAKÜ

İLGİLİ SAYFA:

> Azerbaycan Ana Sayfa

Hazar Denizi’ni kucaklayan şehir Bakü

1 Kasım 2020

Hazar Denizi’nin içine bir kartal başı gibi uzanan Abşeron Yarımadası’nın güney sahilinde kurulmuş bir şehir Bakü. Kadim çağlardan beri yerleşimin olduğu, tarihi birikimini modern eserlerle kaynaştırmış bir kültürler harmanı. 10 milyonluk ülke nüfusunun 2,3 milyonunun yaşadığı başkent.

Bakü’nün kalbi “İçeri Şeher”

Hazar dünyanın en büyük gölü olduğu için “deniz” olarak adlandırılmasını yadırgamamak lazım. Hele bizdeki Van Gölü’ne yörede “Van Denizi” dendikten sonra… Hazar Denizi ülkeye hem güzellik, hem de zenginlik katıyor. Hazar’dan çıkarılan petrol ve doğalgaz, Azerbaycan’ın en büyük gelir kaynağı.

Bakü Filarmoni Orkestrası ve Filarmoni Çeşmesi

Bakü’ye 2013 yılında resmi bir programla gitmiş ve birkaç gün kalmıştım. Elbette Azerbaycan Bakü’den ibaret değil, ama ben bu yazımda sadece Bakü’nün görülmesi gereken yerlerinden bahsedeceğim.

Şirvanşahlar Sarayı’ndan bir görünüm

Şehrin merkezi bölgelerinin genel görünümünde Sovyet döneminin mimari anlayışını yansıtacak şekilde dev binalar ve geniş caddeler yer alıyor. Son dönemde yapılan ya da yenilenen bölgelerde ise modern Avrupaî bir şehir havasını yansıtan mekânlar var. Lüks markalara ait mağazaların bulunduğu ve sadece yaya trafiğine açık olan Nizami Caddesi gibi.  Merkezden uzaklaştıkça ülkedeki gelir dağılımının pek de sağlıklı olmadığının işareti olan daha mütevazı semtler göze çarpıyor.

Şehir manzarası eşliğinde sahil boyunca uzanan Bakü Bulvarı

Bakü şehir merkezinde Hazar Denizi doldurulmak suretiyle gayet modern bir bölge inşa edilmiş. Bakü’nün kordon’u mahiyetindeki Bakü Bulvarı bu bölgeyi boydan boya geçiyor. 1909’da açılan bulvarın her bir yanı insanların güzel vakit geçireceği şekilde düzenlenmiş. Etrafta ayrıca heybetli kamu binaları, lüks oteller, yeme-içme mekânları ve başka işyerleri de göze çarpıyor.

Hökümət Evi

Bakü Bulvarı’ndan birkaç adım içeride yer alan Azadlık Meydanı, yani Özgürlük Meydanı Bakü’nün en önde gelen meydanı. Bu meydana bakan Hökümət Evi, Sovyet mimari anlayışını yansıtan görüntüsüyle çeşitli bakanlıklara ev sahipliği yapıyor.

Devlet Bayrağı Meydanı, önünde ise Kristal Salon

Şehrin konumlandığı körfezin güney ucunda yine deniz doldurulmak suretiyle elde edilen alana koca bir Azerbaycan bayrağı dikilmiş. Buraya da Devlet Bayrağı Meydanı denmiş. Meydanın bir kenarına 2012’deki Eurovizyon Şarkı Yarışması münasebetiyle inşa edilen dev boyutlardaki Bakü Kristal Salon (Bakı Kristal Zalı), günümüzde konser ve spor müsabakaları gibi faaliyetlere ev sahipliği yapıyor.

İçeri Şeher’i çevreleyen surlar

Bakü’nün genel havasını ve siluetini aktarabilmek adına yukarıdaki yerlerden bahsettim ama bu şehrin bir seyyah gözüyle ilk görülmesi gereken yeri hiç tartışmasız İçeri Şeher (İçərişəhər). Halk arasında “Köhne Şeher” olarak da adlandırılan bu bölge, birçok Avrupa kentindeki Eski Şehir bölgesinin buradaki karşılığı. Surlar içerisinde bulunuyor ve şehrin tam kalbi durumunda.

İçeri Şeher’den bir sokak manzarası

İçeri Şeher, bu bölgede uzun süre hüküm süren Zerdüştilerden Müslümanlara kadar tarihin çok farklı devirlerinden ve medeniyetlerinden eserler barındırıyor. Birçoğu halen kullanılan çok sayıda yapı ile en canlı şekilde yaşayan bir mahalle burası. Büyük ölçüde korunmuş, gereken yerleri restore edilmiş tam bir açık hava müzesi.

Şirvanşahlar Sarayı’nda

İçeri Şeher’le birlikte UNESCO Dünya Miras Listesi’ne giren iki eser var ki Bakü’ye gelenlerin mutlaka görmesi lazım. Bunlardan Şirvanşahlar Sarayı, bölgede hüküm süren Şirvanşahlar Hanedanı tarafından 15. asırda inşa edilmiş. Bünyesinde yönetim binası, cami, türbe, hamam gibi yapılar mevcut. Kız Kalesi (Qız Qalası) ise kim tarafından ve ne zaman yapıldığı kesin bilinmemekle birlikte 12. asırda yapıldığı tahmin edilen bir yapı. Bugün müze olarak kullanılıyor.

Alevin rüzgarda dansı: Alev Kuleleri

İçeri Şeher’e yürüme mesafesinde bulunan Alev Kuleleri, Azerbaycan’ın “Ateşler Ülkesi” unvanına telmihte bulunularak yapılmış bir kompleks. Dev boyutlardaki üç adet bina, alev şeklinde bir mimari ile inşa edilmiş. Bakü’nün zaman zaman “Rüzgarlı Şehir” olarak adlandırıldığı hesaba katılırsa, bu kulelerin aynı zamanda rüzgarda dalgalanan alevleri sembolize ettiği de görülecektir.

İçeri Şeher’den Alev Kuleleri’ne bakış

İsminin İngilizcesi kullanılarak Flame Towers da denen Alev Kuleleri, içerisinde konut, ofis, otel gibi çok sayıda üniteyi barındırıyor. Tamamlandığı 2013 yılından bu yana Bakü’nün siluetinde belirgin bir yer işgal ediyor. Kuleler akşam saatlerinden itibaren led lambalarla çok çeşitli ışık gösterilerine sahne oluyor.

Şehitler Hıyabanı, yani Şehitler Bahçesi

Kulelerin hemen yanında bulunan Şehitlik de Bakü ziyaretçilerinin uğrak noktalarından. Azerbaycan Türkçesi’nde Şehitler Hiyabanı (Şəhidlər Xiyabanı), yani Bahçesi olarak adlandırılan bu yerde, 1918’deki muharebelerde şehit olan Türkiye ve Azerbaycan Türkü askerlerin mezarları bulunuyor. Ayrıca 1990’da Rus birliklerinin katlettiği sivil şehitlerin mezarları da. Allah hepsine rahmet eylesin.

Şehitler Hıyabanı’nda yanan Ebedi Ateş

Şehitliğin bir ucuna inşa edilen abidenin ortasında “Ebedi Ateş” denilen ve sürekli olarak yanan bir ateş var. Diğer tarafında ise 1996’da Türkiye tarafından yaptırılan Şehitlik Camii (Şəhidlik Məscidi) bulunuyor.

Şehitlik Cami Türkiye’nin Azerbaycan’daki kardeşlerine bir hediyesi

Televizyon Kulesi (Teleqüllə) Bakü’yü kuşbakışı seyretmek için en uygun noktalardan biri. 310 metre yüksekliği ile Eyfel Kulesi’yle yarışan bu kulenin üzerinde 360 derece dönerek şehir manzarasının keyfini süreceğiniz bir restoran bulunuyor.

Televizyon Kulesinden şehir manzarası

Hem bu restoranda, hem de başka mekânlarda tecrübe ettiğim “çay töreni”nden bahsetmeden geçmem doğru olmaz. Azerbaycan’da çay ikram edilen her yerde bu törene şahit oluyorsunuz. Azerbaycan’daki çay ikramı, tarz olarak pek benzememekle birlikte Japonların çay merasiminde olduğu gibi milli kültürün önemli bir parçası.

İçeri Şeher’de nöbet tutan askerle birlikte…

Çay bizdekine benzer cam bardaklarda sunuluyor. Yanında pasta-börek ve kuruyemiş gibi şeyler olabilir, ama çay ikramının olmazsa olmazı “reçel”. Bu reçele “mürebbe” deniyor. İster mütevazı çayhanelere, ister lüks restoranlara gidin, çay istediğinizde bilin ki yanında envaiçeşit meyvelerden imal edilmiş tabak tabak mürebbeler gelecek önünüze.

Nuş olsun!

İLGİLİ SAYFA:

> Azerbaycan Ana Sayfa