Yunanistan Gezi Rehberi

ATİNA

 

 

Atina'nın genel görünümü

Atina’nın genel görünümü

27 Mart 2021

Başkent Atina’nın kuruluşu antik dönemlere dayanıyor. Şehrin adının ise Yunan mitolojisindeki tanrıça Athena’dan geldiği rivayet ediliyor. Demokrasinin tarih sahnesine ilk olarak Atina’dan çıktığı, olimpiyatların ilk bu kentte yapıldığı gibi kabuller Atina’yı birçokları için özel bir şehir kılıyor. Bu şehrin Antik Dönem Atinası ile Günümüz Atinası olmak üzere iki yüzü olduğunu dikkate almak lazım.

Sintagma Meydanı ve Yunan Parlamentosu

Sintagma Meydanı ve Yunan Parlamentosu

Antik dönem Atinası’nı maddi eserlerden ziyade bir anlayış, felsefe ve medeniyet olarak tarif etmek daha doğru. Bu itibarla şehrin insanlık âlemine kattığı değerler sistemi ile yorumlanması gerekiyor. Bunun detayları yazımızın konusu olmadığı için biz şehrin turistik yönüne dönelim.

Monastraki Meydanı'ndan Akropol manzarası

Monastraki Meydanı’ndan Akropol manzarası

Atina kent merkezinin her yerinde antik çağların mirası olan eserler göze çarpıyor. Bunların başında Akropol geliyor. Akropol, şehrin her yerinden görülebilen bir tepeye kondurulmuş tipik antik dönem şehirlerinden biri. İçerisinde görselliği en fazla olan eser, Atina’nın siluetinde mutlaka yer alan çok sütunlu yapı olan Parthenon.

Atina sokaklarında Ortodoks rahipler

Atina sokaklarında Ortodoks rahipler

Akropol geniş bir kompleks olduğu için gezmeye biraz fazlaca zaman ayırmak gerekiyordu, bu yüzden ben bu fırsatı bulamadım. Ziyaretlerim hem kısa, hem de yeterince yoğundu. Hatta bir keresinde Ankara’dan Atina’ya günübirlik gidip dönmüştüm.

Atina Agorası’nda bulunan Attalos Stoası, yani sütunlu galeri

Atina Agorası’nda bulunan Attalos Stoası, yani sütunlu galeri

Akropol’ün eteklerinde geniş bir alana yayılı şekilde oluşturulmuş Atina Agorası kent merkezindeki antik alanlardan biri. Çeşitli sanat ve kültür yapıları, tapınaklar ile antik dönemin günlük hayatına dair çok sayıda eserin sergilendiği bir alan burası.

Monastraki Meydanı'nda bulunan ve bugün sergi salonu olarak kullanılan Fethiye Camii, diğer adıyla Cizderiye (Tzisdarakis) Camii

Monastraki Meydanı’nda bulunan ve bugün sergi salonu olarak kullanılan Fethiye Camii, diğer adıyla Cizderiye (Tzisdarakis) Camii

Günümüz Atinası’na gelince, burası alışılmış Avrupa şehirlerinden ziyade bizim şehirlere benziyor. Avrupa’nın çoğu başkentinde görmeye alıştığımız estetik şaheseri yapılara Atina’da pek rastlanmıyor. Sağda solda birkaç Osmanlı eseri, nispeten gösterişli bazı kamu binaları, gerisi ortalama bir Anadolu kentinden farksız.

Parlamento önünde nöbet tutan Yunan askeri ile...

Parlamento önünde nöbet tutan Yunan askeri ile…

Yalnız hakkını yemeyelim, şehir genel olarak çok canlı. Yemeyi, içmeyi ve eğlenmeyi seven bir toplumun başka türlü olması beklenemezdi. Canlılığıyla turistlerin rağbet ettiği mevkilerin başında Monastraki ve Plaka semtleri ile Sintagma Meydanı geliyor. 

Atina çarşılarından bir görünüm

Atina çarşılarından bir görünüm

Osmanlı çarşılarına benzer çarşılardan birinde dolaşırken İstanbul göçmeni bir Rum’la karşılaşıp sohbet etmiştik. Güzel Türkçesiyle konuşurken Türkler için “biz”, Yunanlar için ise beğenmez bir eda ile “bunlar” demesi dikkatimizi çekmişti.

Atina Akropolü'nün eteklerinde bulunan Hephaistos Tapınağı MÖ 449-415 yılları arasında inşa edilmiş.

Atina Akropolü’nün eteklerinde bulunan Hephaistos Tapınağı MÖ 449-415 yılları arasında inşa edilmiş.

Atina’nın merkezi semtlerinde denize yakın olduğunuz duygusunu pek alamıyorsunuz. Oysa merkezden denize olan mesafe ancak 7-8 kilometre. Deniz kıyısında çok sayıda yat limanı mevcut. Bunlardan birinin adı çok tanıdık: Paşalimanı. Ayrıca Yunanistan’ın en büyük limanı olan Pire Limanı da Atina’ya bitişik durumdaki Pire’de bulunuyor.

2 Yorumlar

  1. Halil Severcan

    İstanbul göçmeni rumun serzenişinde büyük gerçek payı olsa gerek ; bir yerde okumuştum anadoludan mübadele esnasında Yunanistana göç eden bir rum ( burada bize Türk tohumu diyorlar diye dert yanıyordu ) bizim b urada birileri için bulgar tohumu yakıştırması yapıldığı gibi….

    Yanıtla
    • GezmeKeyfi

      Osmanlı’nın parçalanışının ve savaşların yol açtığı bu türden insanî çok fazla dram var, etkisi bugüne kadar devam eden. Asırlarca bir yerde yaşayan insanları oradan çıkarmak ağacı kökünden sökmeye benziyor. Irkın, dinin, dilin önemi yok bunda. İnternetteki Karamanlı Rumlara ait Türkçe anı, şarkı, türkü gibi kayıtları dinlemek lazım.

      Yanıtla

GezmeKeyfi’e Bir Cevap Bırakın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir